Evet, şey, Teslimatçı çocuk Molly'nin dairesine bırakmaya çalıştı. | Open Subtitles | زهور؟ فتى التوصيل حاول توصيلهم الى شقة "مولي" |
Sokağın aşağısındaki Teslimatçı çocuk aradı. | Open Subtitles | انه فتى التوصيل (من (دالى داون ذا ستريت |
Pizzacı çocuk buraya geldiğinde pizzayı beleşe getirmek için bir büyü yapalım. | Open Subtitles | عندما يصل فتى التوصيل إلى هنا لنقم بتعويذة حتى نحصلَ عليها مجاناً |
Pizzacı çocuk gelmeden önce onu seksi yapmak için bir büyü yapalım. | Open Subtitles | قبل أن يصل فتى التوصيل إلى هنا سنقوم بتعويذة حتى نجعلهُ مثيراً |
Dr. Zoidberg, bu Fry, yeni servis elemanı. Bir çekapa ihtiyacı var. | Open Subtitles | طبيب "زويدبيرغ"، هذا "فراي"، فتى التوصيل الجديد، يحتاج إلى فحص طبي. |
Hızlı servis elemanı... | Open Subtitles | فتى التوصيل السريع... |
Onun babası değil, süveter giymiş kurye. | Open Subtitles | هذا ليس والدها هذا فتى التوصيل مرتدياً سترة |
Dün kargocu çocukla gördüm seni. | Open Subtitles | رأيتك مع فتى التوصيل بالأمس. |
Nihayet, Pizzacı çocuk fantezisi olan seksi bir kız. | Open Subtitles | اخيرا الدجاج الساخن مع فتى التوصيل الخيالي |
- Her zamanki Pizzacı çocuk değil. | Open Subtitles | -لست فتى التوصيل المعتاد |
kurye çocuğun bisikletini aldım sonra oradan toz oldum. Kaçtım. | Open Subtitles | امسك بدراجة فتى التوصيل وخرجت من هناك, ذهبت |
Sonra aynısı kargocu çocukla oldu. | Open Subtitles | . وأعدت الكرة مع فتى التوصيل. |