"فتى لطيف" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi bir çocuk
• İyi çocuk
• iyi bir adam
• sevimli çocuk
• iyi çocuksun

Kadın, kıza son sözlerini söyleyip oğlanla konuşuyor... ve ona iyi bir çocuk olduğunu söylüyor.
السيدة المسنة تنهي حديثها مع الفتاة وتأتي على ذكر الفتى وتقول أنه فتى لطيف

Lester çok iyi bir çocuk ama beni o şekilde görmesini istemiyorum.
ليستر , هو فتى لطيف جداً لكني لا اريده ان يراني في تلك الحالة

İyi çocuk sanmıştım seni.
اعتقدت انك فتى لطيف

Ben iyi çocuk. Ama şimdi gidiyorum.
أنا فتى لطيف لكن سأغادر الآن.

Sevgilinin iyi bir adam olduğuna kendini ikna etmek için çok çaba sarf ediyorsun.
تُبذلين كثير من الجهد فقط لكي تقنعي نفسك بأن عشيقك فتى لطيف

- Sanmam, o iyi bir adam.
ـ كلا, إنهُ فتى لطيف

sevimli çocuk ama yalnız bir tip ama oyunu bir türlü öğrenemiyor ama eğer bana sorarsan, tembel bir dönemden geçiyor derim.
! فتى لطيف لكنه منعزل ولا يستطيع تعلم اللعب من أجل حياته

Pfizer, sen iyi çocuksun. İyi de gidiyorsun.
بي فايزر, أنت فتى لطيف و بدأت أمورك تتحسن حسنا

İyi bir çocuk olduğunu düşünmüştüm hep. Şimdi de silahın mı var?
لقد ظننت دوماً أنك فتى لطيف والأن لديك مسدس؟

Janey adına sevindim. George iyi bir çocuk.
أوه ، إننى سعيدة من أجل " جانى" إن " جورج " فتى لطيف

Meğer anlaşılabilir biriymiş. Çok iyi bir çocuk.
تبين أنه عقلاني إنه فتى لطيف فعلاً

Ben onunla tanıştım gerçekten iyi bir çocuk.
لقد قابلته، وهو فتى لطيف جداً

Tommy iyi bir çocuk, Ally de--
إن تومي فتى لطيف وألي

İyi bir çocuk.
هو فتى لطيف جداً

Colin yıllardır tanıştığım en iyi çocuk.
كولين) أول فتى لطيف) أقابله منذ زمن.

Çok iyi çocuk. Esaslı çocukmuş.
فتى لطيف

İyi çocuk.
فتى لطيف

- Her zaman iyi bir adam olmuştur.
إنه دائماً فتى لطيف.

Andy iyi bir adam.
أندي) فتى لطيف)

- Woody sevimli çocuk. - Çok komiktir.
ـ (وودى)فتى لطيف ـ بالفعل ,إنه مرح جداً

En sevimli çocuk oydu.
كان فتى لطيف

Çok iyi çocuksun, Arthur.
إنّكَ فتى لطيف يا (آرثر)