"فخمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • lüks
        
    • süslü
        
    • güzel bir
        
    • gösterişli
        
    Kendini hiç, devasa, lüks konaklardan birine bir cinayetin gizemini çözmek için... Open Subtitles أتجد نفسك مدفوعاً لحل جرائم غامضة في منازل كبيرة فخمة و التي..
    Bu isten ayrilip lüks arabali önemli bir avukat olacaksin, ha? Open Subtitles سمعت انك ستستقيل لتصبح محامى مشهور صاحب سيارة فخمة ,صحيح؟
    Kendinizi büyük ve lüks bir evde esrarengiz bir cinayeti çözmek zorunda buldunuz mu? Open Subtitles في منازل كبيرة فخمة و التي.. دعني أنتهي و التي قد تكون دعوت إليها أو لا؟
    Pekâlâ, istikrarlı bir istihdam bulamıyoruz, çok para kazanmıyoruz ve büyük, süslü evlerde yaşamıyoruz. TED حسنًا، نحنُ لا نجد فرص العمل المستقرة، ولا نكسبُ الكثير من المال، ولا نعيش في منازل كبيرة فخمة.
    Çok güzel bir ortam, çocuklar Oscar'a mı aday gösterildiler? Open Subtitles هذه حفلة فخمة , هل الاطفال مرشحون لجائزة الاوسكار ؟
    Kendisine Hyperion diyor. Dokunuşu bile standartlarıma göre çok gösterişli. Open Subtitles يدعو نفسه هايبريون, لمسة فخمة, حتى بمعاييري
    lüks daireler yapıyorlar o tarafa, tabii ki bir sürü makine de var. Open Subtitles يقومون ببناء شقق فخمة. هناك الكثير من الآلات
    Doğruyu söylemek gerekirse kalacağın yer lüks değil ama suyun akıyor, elbiselerini asacak yerin var. Open Subtitles من الواضح أنها ليست فخمة التجهيز لكن لديك ما ولديك مكان لتعليق ملابسك
    güzel bir esmer. 35-45 yaş arası. lüks bir arazi ya da binek arabası kullanıyor. Open Subtitles امرأة جميلة ذات شعر أسمر في أواخر عقدها الرابع تقود سيارة رباعية الدفع فخمة أو سيدان
    Hayır, onlar terörist. Dağdaki hizmet mülklerini yaktılar. Şehirdeki birçok lüks arabayı mahvettiler. Open Subtitles لقد قاموا بإحراق شقق العطلات التي على الجبل وقد دمّروا مواقف سيارات فخمة بالبلدة المجاورة
    Senin bir yerlerde çaresizce kalmanı istemiyorum ki ben de böylece yemek salonunda lüks yemek planları yapabileyim. Open Subtitles لا أريدك أن تكوني بمكان يجعل منكِ تعيسة فقط لأحصل على وجبة فخمة في غرفة الطعام
    Evlerini yıkıp lüks konutlarını inşa etmeye başlayabilecekti. Open Subtitles وذلك يسمح لهم بتخريب منازلهم ويبني شقق فخمة
    Ya da ondan lüks bir bavul yaparım. Open Subtitles اذا سلخت جلدك وحولته الى مصباح او جعلتك قطع فخمة وراقية
    Çok büyük bir proje, lüks daireler yapıyorlar. Open Subtitles انه مشروع كبير , بناء شقق فخمة
    lüks Avrupa yemekleri. Open Subtitles فخمة الأوروبي وجبة دورة كاملة.
    Ama biri gelip " lüks solaryum istiyorum" derse hem solaryum, hem de oral seks istiyor demek yani sen arka odaya geçeceksin ve... Open Subtitles -لكن إن رجل دخل وقال: "أريد سمرة فخمة" -هذا يعني أنه يريد سمرة,ولأحد أن يمصّ قضيبه
    Bir sürü lüks SUV çaldılar, Asya'ya götürüyorlar. Open Subtitles يسرقون عربات فخمة ، ويشحنوها إلى آسيا
    Eminim uygun bir lüks kedi oteli vardır. Open Subtitles انا متأكد من أن هناك فنادق فخمة للقطط -توقف عن لعب الألاعيب
    Ödedikleri abartıcı ücretlerin süslü ofislere harcandığını görmek hoşlarına gidiyor. Open Subtitles يحبوا ان يعلموا ان اموالهم تذهب الى مكاتب فخمة
    süslü bir işe sahip olduğun zaman... Hepiniz kovuldunuz. Open Subtitles بمجرد ان تحصلوا على وظائف فخمة جديدة كلكم مطرودين
    Boktanın süslü hali mi? Open Subtitles هل هذه كلمة فخمة لأن كلامها هراء؟
    Arkada zengin müşterilere ikram edilen içki şişelerinin durduğu güzel bir dolap var. Open Subtitles في الخلف هناك خزانة فخمة تحتوي زجاجات لتقديم المشروب للمودعين الأغنياء
    Hep çok gösterişli şeyler yapıyorsun. Open Subtitles دائماً تفعل الأشياء بصورة فخمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more