diye sorduk. Sonra da Singapur ve Güneydoğu Asya'nın ormanlarına gittik. | TED | فذهبنا إلى غابات سنغافورة وجنوب شرق آسيا |
Numaranın izini nasıl süreceğimizi bilmediğimiz için, internete girmeyi bilen, tanıdığımız tek insana gittik. | Open Subtitles | لم نعرف كيف نحدّد مكان رقم الهاتف المسجّل فذهبنا إلى الشخص الوحيد الذي نعرف أنه يتّصل بشبكة العالم |
Erzak için zengin bir adamın evine gittik. | Open Subtitles | "كنا بحاجة إلى المؤن فذهبنا إلى منزل رجل ثري" |
Bu yüzden güzel bir yemek için Roma'ya gittik. | Open Subtitles | فذهبنا إلى روما لنتناول عشاءَ جميلاً |
Sonra Michigan'da bir yaz eğlencesine gittik, sonunda bir partiye katıldık... | Open Subtitles | "فذهبنا إلى "ميتشغان .. و انتهى بنا المطاف بحفلة |
Smoky Mountains'lara gittik ve mor dağların büyüsüne kapıldım. | TED | فذهبنا إلى جبالِ (سموكي) وتأمّلنا في عظمة الجبال الأرجوانيّة |
Bir gün farklı bir sistem modernize etmeyi kutlamak istedik. Bir süpermarkete gittik ve ''Bize bir pasta yapıp dijitale çevirdiğimiz formla süsleyebilir misiniz?'' | TED | عند مرحلة معينة، أردنا الاحتفال بعد أن طورناها إلى نظامٍ مختلف، فذهبنا إلى متجر محلي، وقلنا: "هل يمكنك صُنع كعكة، وتزيينها بالاستمارة الورقية التي طورناها إلى رقمية؟" |
Başka doktorlara da gittik. | Open Subtitles | فذهبنا إلى أطباءٍ آخرين |
Nina'yla birlikte gittik. Geri döndüğümüzde evdeydi. | Open Subtitles | فذهبنا إلى هناك مع (نينا) و كان في المنزل عندما عدنا |
Dinesh çenesini kapatmayınca sonunda vize ofisine gittik. | Open Subtitles | دينيش) لم يتوقف عن إزعاجي) .فذهبنا إلى مكتب التأشيرات |
Sonrasında Queens'de bir motele gittik. | Open Subtitles | (فذهبنا إلى نُزُل في (كوينز |