Avlarını yakalamak ve kendilerini savunmak için olağanüstü yöntemleri vardır. | Open Subtitles | لقد غيّروا بشكل رائع طرق إصطياد فرائسهم وكذلك دفاعهم عن أنفسهم |
Mükemmel şekilde gelişmiş deniz avcıları olan köpekbalıkları, Avlarını birkaç mil öteden tespit edebilirler. | Open Subtitles | ،كونهم صيادوا بحر بتطور عالي فقد تكتشف أسماك القرش فرائسهم من مسافة عدة أميال |
Akrepler hakkında belki de en şaşırtıcı şey: Evrimsel bakış açısına göre, Avlarını yakalama biçimleridir. | Open Subtitles | ولعل أروع شيء عن العقارب من المنظور التطوري الطّريقة التي يمسكون بها فرائسهم. |
Suda hızlı koşamıyorlar ve avları da bunun farkında gibi. | Open Subtitles | ،ليسو سريعين جداً بالماء ويبدو أن فرائسهم تعلم ذلك |
Ama avları alçaklarda ve binalara yakın konumlardadır. | Open Subtitles | ولكن فرائسهم تبقى على مستوى متدنّي قريبتًا من المباني |
Derisindeki duyu organları, avının su içinde yaptığı en ufak hareketi bile tespit edebilir. | Open Subtitles | الأعضاءالحسيةفي جلدهم، تكشف الحركات الدقيقة في الماء التي تصنع من قبل فرائسهم. |
Bu yumruğu doğada avının dış kabuklarını kırmak için kullanıyor. | Open Subtitles | في البرية، يستخدمون تلك اللكمات لاختراق اصداف فرائسهم. |
avlarının hareket ederken yaydıkları elektrik sinyallerini algılayabilirler. | Open Subtitles | الإشارات الكهربائية التي يطلقها فرائسهم عندما تتحرّك. |
Avlarını bulmak için bir çeşit radar olan "ekolokasyon"u kullanırlar. | Open Subtitles | يستخدمون صدى تحديد المواقع، نوع من السونارِ، لإيجاد فرائسهم. |
Şu mağaralardan sarkan ve Avlarını yapışkan ipliklerde yakalayanları? | Open Subtitles | الذين يتعلقون فى الكهوف و يصطادون فرائسهم بخيوط رفيعة ؟ |
Araplar burada, çöl hayvanlarını avlayarak hayatta kaldılar ve 4,000 yıl boyunca, çok özel bir tür onlara Avlarını yakalamalarında yardımcı oldu doğan. | Open Subtitles | استطاع العرب البقاء هنا عبر اصطياد حيوانات الصحراء ،ولـ4000 سنة مفترس مميز ...ساعدهم في اصطياد فرائسهم |
Avlarını öldürmek için bunu kullanırlar. | Open Subtitles | الذي يستعملونه لقتل فرائسهم |
Yunuslar beslenirken, avlarının tekrar güvenli derinliklere kaçmasını engellemek için sürünün altından yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | بينما يتغذون، تعمل الدلافين على الجانب السفلي من السرب لمنع فرائسهم من الهروب إلى الأمان الذي تمنحه لهم الأعماق. |
"Onlar avlarının ruhlarını ciğeri gibi bilip... | Open Subtitles | انهم شيطاين محاربين الذين يصطدون فرائسهم بواسطة إيقاعات قلوبهم |