Annesi ölüm döşeğindeyken ona kendi çocuğunmuş gibi bakacağına söz verdin, değil mi? | Open Subtitles | . لقد وعدت امه علي فراش موتها . بأنك ستعتنين به كطفلٌ لك , اليس كذالك ؟ |
ölüm döşeğindeyken ne söylemiş biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ماذا قالت على فراش موتها ؟ |
ölüm döşeğindeyken anneme hayallerini gerçekleştireceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | أنتِ لن تجدي زوج! وعدت أمّي على فراش موتها بأنّي سأحقق حلمها. |
Karıma ölüm döşeğinde Lindsey'yi korumak için ne gerekirse yapacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وعدت زوجتي على فراش موتها انني سأقوم بأي شيء ضروري لحماية ليندسي |
Bakın, aramızda kalsın, kız ölüm döşeğinde. | Open Subtitles | انظر، بيني وبينك إنها إنها على فراش موتها. |
Evet ama ölüm döşeğinde benden, başka bir kitap daha yazmamı istedi. | Open Subtitles | نعم، ولكن على فراش موتها أصرّت عليّ أن أكتب كتاب آخر |
Işık, belki. ölüm döşeğindeyken onun broşu ile gömüleceğime anneme söz verdim ve kardeşim... | Open Subtitles | على فراش موتها أنا سأدفن مع .... |
Annem Boo'ya ölüm döşeğindeyken söz verdim: | Open Subtitles | لقد وعدت امي على فراش موتها |
ölüm döşeğindeyken vermişti bana. | Open Subtitles | أعطته لي على فراش موتها. |
ölüm döşeğinde. Kötü şakaydı. | Open Subtitles | -على فراش موتها |