"فرحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • mutlu
        
    • sevindim
        
    • mutluyum
        
    • mutluluk
        
    • neşe
        
    • neşeli
        
    • neşesini
        
    • eğlenceli
        
    • neşesi
        
    • sevinci
        
    • keyif
        
    mutlu mu olduğum, kötü bir gün mü geçirdiğim veya stresli, şaşkın mı olduğumla ilgili bir fikri yoktu ve bu sinir bozmaya başladı. TED لم تكن لديه أية فكرة إن كنت فرحة أو إن كان نهاري سيئاً أو أنني مرهقة، قلقة، وقد أصبح الأمر محبطاً.
    Hayatının düzene girmiş olmasına çok sevindim, Chuck. Open Subtitles انا فرحة جدا يبدوا ان الامور جيدة بالنسبة لك تشاك
    Senin adına çok mutluyum, Seni asla bırakmayacağım. Open Subtitles انا فرحة لأجلك جدا , ولن اتركك تذهبين ابدا
    Tabi kızım Scarlet dışında, o devam eden bir mutluluk. Open Subtitles إلا لابنتي سكارليت .. التي هي فرحة الدنيا
    Kuşkum yok. Acı çekerken bile aklımın ötesinde bir neşe oluyor. Open Subtitles حتى في العذاب هناك فرحة تستعصي على الفهم.
    Haklı olabilirsin ama bu kadar neşeli olmak zorunda değilsin. Open Subtitles حسناً قد تكونين محقة . لكن لا يجب عليك أن تكوني فرحة جداً بشأن هذا
    Enerjinizi nükleer bomba yapmaya ve yıkımın karanlığını yaymak için kullanabilirsiniz, yada ışığın neşesini milyonlara yaymak için kullanabilirsiniz. TED يمكنك استخدام طاقتك لبناء القنابل النووية ونشر ظلام الدمار، أو يمكنك استخدامه لنشر فرحة الإضاءة للملايين.
    Şayet bu içler acısı bir durum olmasaydı, eğlenceli olacaktı. Open Subtitles تكون فرحة إذا ما كانت مثير للشفقة
    Eğer pas geçmek istersen, çok mutlu olurum. Open Subtitles إذا أردت أن لا تذهبى, سأكون أكثر فرحة , صدقينى.
    Şey, her şeyin iyi geçtiğini duymaktan mutlu oldum. Open Subtitles حسنا .. أنا فرحة لسماع أن الأمور سارت على خير ..
    Kusuruma bakma ama sadece dümene sen geçtiğinde mutlu oluyorsun. Open Subtitles واو آسفه أن الآمور أصبحت هكذا لكن عليكي الإعتراف أنك تكونين فرحة
    Senin "garip" örneğin olmama sevindim. Open Subtitles ولا أحس بالسوء. حسنا، أنا فرحة أن أكون مثلك النادر.
    Buna sevindim. Yani seni istasyondan almak zorunda kalmayacağım, değil mi? Open Subtitles أنا فرحة من أجلك , إذاً لن يتوجب علي إصطحابك بعد الآن من المحطة , صحيح ؟
    Önceden buna karşıydım ama seni ilk balona çıkardığım için çok mutluyum. Open Subtitles أعلم أني لم أكن مهتمة بهذا من قبل، لكني فرحة أني سأرافقك في حفل تخرجك الأول.
    Kendini tazelenmiş hissettiğin için mutluyum. Open Subtitles حسنا، أنا فرحة لأنّك تشعرين بالحيويّة
    Sevgili Bayan Potter, size en son çıkan kopyayı yollamaktan büyük bir mutluluk duyuyor, bu hikaye dizisinin uzun süre sürmesini diliyorum. Open Subtitles عزيزتي الانسة بوتر مرفق مع فرحة كبيرة الاخيرة من ما اتمنى ان يكون سلسلة قصص طويلة
    Ona hiçbir şey borçlu değilim. Ona mutluluk dilemiyorum. Aşk da dilemiyorum. Open Subtitles لستُ أدين له بشيء، ولا أتمنّى له فرحة ولا حبّ.
    Burası neşe dolu bir ev değildi. Open Subtitles أعنى ، لم تكن هناك فرحة فى هذا البيت
    neşeli olmak daha fazla neşe getirir biliyorsun. Open Subtitles الفرحة لابد وان تكون فرحة
    Bu tehlikeli derecede düşük tatil neşesini gösterir. Open Subtitles وهذا خطير جدا على مستوى منخفض من فرحة العيد
    Çok eğlenceli haberler getirdim. Open Subtitles لقد جئت بأخبار حسنة ذات فرحة عارمة
    Doğduğu andan itibaren, Albert hayatımın neşesi oldu... Open Subtitles لماذا,من اللحظة التي ولد فيها ألبرت كان فرحة حياتي
    Belki sadece bir temasıdır, sadece günahın bir temasıdır bize yaşama sevinci veren. Open Subtitles قد تكون مجرَد لمسة، ربَما مجرَد ...لمسة خطيئة تلك الَتي ستعطينا فرحة الحياة
    "Bu huzur öğrencilerinin hayatını geliştirdikçe o da büyük keyif alıyor." Open Subtitles "منحها فرحة كبيرة رؤية السلام في حياة طلابها"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more