"فرداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • parçası
        
    • üyesi
        
    • birinin
        
    • kişiyi
        
    • Aileden
        
    Yanıtlarınızı kısa tutun. Siz bir ekibin parçası değildiniz. Open Subtitles واقتصر إجابتك على ثلاث كلمات أنت لم تكن فرداً فى مجموعة
    Yakında bu ailenin bir parçası olacağını düşünürsek ona karşı biraz nazik olmayı deniyorum. Open Subtitles أنا أحاول أن أكون لطيفةً معه، بإعتباره سيكون فرداً من عائلتنا قريباً
    Eğer çok küstahça olmazsa Beni ailenin bir parçası olarak görmenizi isterim. Open Subtitles لو لم يكن بهذا وقاحة فأرجو أن تعتبرونني فرداً من العائلة
    Çete üyesi tarafından doğranmış başka bir çete üyesi sadece. Open Subtitles كلّ ما حدث كان قتل فردٍ من العصابات فرداً آخر
    ikimizin karşılaşması, birinin nerdeyse ölmesine rastlamamalıydı. Open Subtitles لم يكن الأمر يستاهل أن يكون فرداً على وشك الموت كي نتقابل أخيراً
    Ne yani, ikimiz burada oturup her seferinde bir kişiyi mi kurtaracağız? Open Subtitles ماذا، أنا وأنت نجلس هنا نُحاول، إنقاذهم فرداً واحداً في كلّ مرّة؟
    Çünkü anladığım kadarıyla bu cehennem kaltağı Aileden biri olmuş. Open Subtitles , لأنه حسب قلقي هذه الحقيرة أصبحت فرداً من العائلة
    Freddy, sen henüz bu ailenin bir parçası değilsin, o yüzden sen karışma. Open Subtitles فريدي، لست فرداً من العائلة بعد، لذا ابتعد عن الموضوع
    Buraya ait olmak istedin, buranın bir parçası olmak istedin, Open Subtitles انتظري، ألا تريدين أن تنتمي إلى هنا، ألا تريدين أن تكوني فرداً في المجموعة
    Neden onun ailenin bir parçası olmasını istemeyesin? Hayır, istiyorum. Open Subtitles لماذا لا تريدها ان تكون فرداً من عائلتنا؟
    Senden bu ailenin bir parçası olman için kendine izin vermeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تسمح لنفسك بأن تكون فرداً من هذه العائلة.
    Kendimi kaptırdım. Ailemizin bir parçası olacağını zannetmiştim. Open Subtitles لقد اخذني الحماس لكي تصبح فرداً من عائلتنا
    Tarla boyunca yürürken "Bundan sonra ailemin bir parçası olacaksın." dediğimde cevap vermedi ama elimi de bırakmadı. Open Subtitles ،وعندما تمشينا في الصباح بين الحقول قلت له: ستصبح فرداً من عشيرتنا منذ اليوم
    Lütfen gitme Ailemizin bir parçası ol... Open Subtitles أرجوك لا ترحل، يمكنك أن تصبح فرداً من عائلتنا.
    Ailemin bir parçası olmanı umarak hayatıma girdin ve şimdi yaptığın müşteri listesini, birkaç kap kacak ve ünümü alarak ayrılman. Open Subtitles .. أتيت إلى حياتي على أمل أن تكون فرداً من عائلتي .. وسوف تغادر وليس معك سوى قائمة زبائن ، بعض الطاسات وسُمعتي
    Sonra çetenin bir üyesi oldum ve yeni üyelerin giriş törenine katıldım. Open Subtitles بعدما أصبحت فرداً من العصابة تسنت لي الفرصة لاختيار أعضاء جدد
    San Francisco polisi, kızın onu kaçıran çetenin üyesi olduğundan şüpheleniyordu. Open Subtitles إشتبهت بها شرطة "سان فرانسيسكو" بكونها فرداً من العصابة التي إختطفته
    Kayınvalidenle Makarena Dansı yapmadan bu ailenin gerçek bir üyesi sayılmazsın. Open Subtitles لن تصبح فرداً من الأسره إلا إذا راقصت حماتك
    Biliyor musun, belki ekibe başka birinin katılması iyi olur. Open Subtitles أتعلمين شيئاً؟ ربما كان من المفيد أن نضم فرداً آخر للفريق..
    Dört insandan birinin akıl sağlığının bozuk olduğunu söylerler. Open Subtitles يُقال أن فرداً من كل أربعة مُصاب بمرض عقلي
    Bir ay önce ordu taburundan 18 kişiyi bulduk. Burada bizim ormanımızda şu kampı kuruyorlardı. Open Subtitles قبل شهر، وجدنا 18 فرداً من فوج عسكريّ هنا في غابتنا، ينصبون هذا المخيّم
    İşler kötüye gitti mi, birden ben de Aileden oluyorum. Open Subtitles عندما تسوء الأمور أصبحُ فجأةً فرداً من العائلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more