"فرصة أفضل" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha kolay
        
    • daha iyi
        
    • daha çok şansımız
        
    • şansın daha yüksek
        
    • şansı artar
        
    • iyi bir şans
        
    • şansımız artar
        
    Eğer birimizi yakalarsa... geride kalanla daha kolay başa çıkabilir. Open Subtitles إذا مسك أحداً منا ستكون لديه فرصة أفضل في التعامل مع الآخر
    Hangi kemiklerinin kırılmadığını saymak daha kolay olur. Open Subtitles لدينا فرصة أفضل لرسم ما لم يتم كسره في هذه التاة صغيرتي المسكينة
    10 kere daha dövüşsen daha iyi duruma gelirsin muhakkak. Open Subtitles عشرة قتالات أخرى، وربّما تكون لديك فرصة أفضل في قتالي.
    Bizimle gelirsen, hayatta kalmak için daha çok şansımız olur. Open Subtitles ولكنكِ قوية لدينا فرصة أفضل للنجاة إذا كنتِ بالأعلى معنا
    İmkansız bir şey. Aya gitme şansın daha yüksek. Open Subtitles لن يحدث أبداً لديك فرصة أفضل من هذا للذهاب للقمر
    Ceset sayısı ne kadar artarsa, çektiklerimizin ulusal çapta yayınlanma şansı artar. Yani biraz erkek ol, tamam mı? Open Subtitles عدد القتلى الكبير, يعني فرصة أفضل أن ما وجدناه سيبث على نشرات الأخبار العالميّة
    Kariyerine başlamak için iyi bir şans olacağına ikna etmiştim. Open Subtitles أنا أقنعتها لم يكن هناك سيصبح فرصة أفضل للانطلاق مسيرتها.
    Brifing odasına saldırırsak geçit odasına ulaşma şansımız artar ve çevirme bilgisayarını bloke edebiliriz. Open Subtitles وإذا أخذنا غرفة الاجتماعات سيكون لديك فرصة أفضل للوصول لغرفة البوابة وإغلاق كمبيوتر الاتصال
    Babamın politik arenaya daha kolay girmesini sağlıyor. Open Subtitles ـ ذلك يُمنحه فرصة أفضل .للوصول إلى الساحة السياسية
    Fark edilmeden tek başıma içeri girmem daha kolay. Open Subtitles ستكون لديّ فرصة أفضل للانسلال دون أن يلاحظني أحد بمفردي
    Böylelikle bir çıkış yolu bulmamız daha kolay olur. Open Subtitles لذلك لدينا فرصة أفضل ل إيجاد مخرج.
    Eğer onlara aksi olurdu daha iyi bir şans verdi. Open Subtitles أعطيتهم فرصة أفضل من كانوا قد كان على خلاف ذلك.
    Çünkü halkın sizden daha iyi bir şansı olmadığını biliyorum. Open Subtitles لأنني أعلم أن الشعب لايملك أي فرصة أفضل بالنجاة سواكِ.
    Onları farklı noktalara çekersek daha çok şansımız olur. Open Subtitles لدينا فرصة أفضل إذا قمنا يتوجيههم لإتجاهات مختلفة
    Dağılırsak, daha çok şansımız olur. Open Subtitles نتمتّع فرصة أفضل إذا نحن منفصلون.
    Dışardayken bana yardım etme şansın daha yüksek. Open Subtitles لقد حصلت على فرصة أفضل لل مساعدتي هناك.
    Uygun kıyafetim olmadığı için, tek başına içeri girebilme şansın daha yüksek. Open Subtitles -نعم, حسنٌ بما أنني لا ألبسُ ملابس مفيدة أعتقد أنكِ ستمتلكين فرصة أفضل إن كنتِ لوحدكِ في الداخل
    Kalbi alırsa yaşama şansı artar. Open Subtitles ماسيمنح القلب فرصة أفضل للبقاء.
    Bu şekilde şansımız artar. Open Subtitles سيكون لدينا فرصة أفضل بهذه الطريقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more