Eline geçen her fırsatta beni hiçe sayarak, etkin liderlik edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى القيادة بشكل مؤثر وأنت تقوض من سُلطتى فى كل فرصة تتاح لك |
Seni şerif yaptıklarını ilk duyduğumda bulabildiğin ilk fırsatta beni tutuklayacağını biliyordum. | Open Subtitles | أتعلم، عندما سمعت أنهم جعلوك الشريف عرفتُ أنك ستجرّني هنا عند أول فرصة تتاح لك |
O kızla ilk fırsatta evlenmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتزوج الفتاة في أول فرصة تتاح لك. |
Her fırsatta çıplak kalmak. | Open Subtitles | التعري في كل فرصة تتاح لك |
Fırsatını bulduğun an analarını belle. | Open Subtitles | أيها الوغد، أغتنم أي فرصة تتاح لك |
Fırsatını bulduğun an analarını belle. | Open Subtitles | أيها الوغد، أغتنم أي فرصة تتاح لك |