"فرصتنا الأخيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • son şansımız
        
    • bizim son
        
    • son fırsatımız
        
    • son şans
        
    • son şansımızı
        
    Bu işe esinlenmem hayatta kalanlardan Yahudi Soykırımı'nı öğrenmek için son şansımız olan bir proje ile başladı. TED مصدر إلهامي لهذا العمل كان مشروعاً يهدف إلى الحفاظ على فرصتنا الأخيرة للتعلم عن محرقة اليهود من النّاجين منها.
    Hazine olup, olmadığını görmek için son şansımız. Open Subtitles فرصتنا الأخيرة لرؤية إذا هناك حقا أي مادة غنية
    Bu FBI onu almadan önceki son şansımız. Open Subtitles هذه فرصتنا الأخيرة قبل أن يحصل مكتب التحقيقات الفيدرالي عليه
    Bu FBI'dan önceki son şansımız. Open Subtitles هذه فرصتنا الأخيرة قبل أن يحصل مكتب التحقيقات الفيدرالي عليه
    Aslına bakarsanız mezuniyet partisi bizim son şansımız. Open Subtitles إذن، و بصفة أساسية حفلة التخرج هي فرصتنا الأخيرة
    Aslına bakarsanız mezuniyet partisi bizim son şansımız. Open Subtitles إذن، و بصفة أساسية حفلة التخرج هي فرصتنا الأخيرة
    Bu, belki de dışarıyı çevirmek için son şansımız olacak. Open Subtitles تلك قد تكون فرصتنا الأخيرة للاتصال بالخارج
    Bu bizim son şansımız. Bu riski göze almaya hazır mısınız? Open Subtitles هذه هي فرصتنا الأخيرة هل أنت مستعدّ لتحمّل الخطر؟
    Bu bizim son şansımız. Bu riski göze almaya hazır mısınız? Open Subtitles هذه هي فرصتنا الأخيرة هل أنت مستعدّ لتحمّل الخطر؟
    Etrafı kollayacak birine ihtiyacımız var, ve bu son şansımız olabilir. Open Subtitles نحتاج شخصاً ما لإلقاء نظرة عليه ، وهذه قد تكون فرصتنا الأخيرة
    Yani bu bizim son şansımız. Open Subtitles هذه فرصتنا الأخيرة نحن الوحيدون الذين نصنع العسل
    Bu bizim son şansımız olabilir, bunu şimdi burada bitiriyorum. Open Subtitles يخفونه هذه قد تكون فرصتنا الأخيرة أنا سأنهى هذا الأمر الآن
    Bu olağanüstü yaratıkları görmek için bu son şansımız olabilir. Open Subtitles قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة كي نشهد على وجود هذه المخلوقات الإستثنائية
    Bu, Allison'ı uyarmak için son şansımız o yüzden mahvetme. Open Subtitles الآن، اسمع، سيكون عليك اخذ المدخل الخلفي هذه فرصتنا الأخيرة لتحذير أليسون،
    Bu bizim Heyecan Puanı kazanmak için kesinlikle son şansımız. Open Subtitles هذه فرصتنا الأخيرة لنكسب بعض نقاط الإثارة
    Demek ki, sokakları malları ile doldurmadan önce bu, onları durdurmak için son şansımız. Open Subtitles مما يعني أن هذه فرصتنا الأخيرة لنوقّفهم قبل أن يغرقون الشوارع بالمنتج
    Bu son şansımız olabilir. Sensiz yapamayız. Open Subtitles قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة و لكننا لن نقوم بها من دونك
    Öte yandan balinalara yardım etmek bu algıyı değiştirmek için son şansımız olabilir. Open Subtitles قد تكون مساعدة تلك الحيتان فرصتنا الأخيرة لتغيير هذا التصور
    General, şimdi atılmasını tavsiye ediyorum. Bu son fırsatımız olabilir. Open Subtitles حضرة اللواء، أوصي بإطلاقه حالاً قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة
    Kaçmak için son şans, kapı şurada. Open Subtitles إنها فرصتنا الأخيرة ، لنهرب سوياً ها هو الباب
    Eğer su kaynarsa, son şansımızı yitirebiliriz. Open Subtitles إذا وصل لدرجة الغليان. قد نفقد فرصتنا الأخيرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more