Siz tüm bu söylediklerimi sonradan iyice düşünürken bazılarınızın cüretkar hatta çılgın fikirlerle çıkageleceğine ve keşfedilen bu fikirlerin farklılık yaratacağına inanıyorum. | TED | لذا آمل بمجرد استيعابكم للأمر أن يكون لبعضكم أفكار جريئة، جامحة صراحةً، التي من شأنها أن تحدث فرقًا في هذا الفضاء. |
Dünyada böyle bir şeyi başarabilecek bir farklılık yaratacak insanlar pek yok. | Open Subtitles | لا يحصل كثير من الناس في هذا العالم على فرصة لإحداث فرقًا كهذا |
Bu etkileyici. Dünyada bir farklılık yaratıyorsun. | Open Subtitles | هذا مدهش، أنتِ تحدثين فرقًا في العالم |
Bunun hayatımın her gününden Farkı ne? | Open Subtitles | أعني، كيف سيشكل هذا فرقًا عن كل يوم بحياتي؟ |
Bir Farkı olmayacak. Devam edin. | Open Subtitles | هذا لا يشكّل فرقًا يذكر، هيّا بنا. |
Egzoz sisteminin tamamını değiştirdik. - Çok az Fark etti. | Open Subtitles | كلّ شيء، بدّلنا نظامًا منهكًا بأكمله، بالكاد أحدث ذلك فرقًا. |
Kendilerini korumayı bilen kadınlar, Fark yaratmanın anlamını bilirler. | TED | النساء اللاتى يعرفن كيف يحمون أنفسهن يعرفن ماذا يعنى أن تحدث فرقًا. |
Kendisi için mücadele etmeyi istememeye karar vermesi bir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لن يشكل فرقًا لو قرر أنه لا يريد النضال لنفسه. |
Bu bir farklılık yaratıyor. | TED | وذلك يحدث فرقًا |
Ağustos, 1359. Kardeşlerim arasında bir farklılık keşfettim. | Open Subtitles | "أغسطس عام 1359، لاحظت فرقًا في اخوتي" |
İki yıl sonra, bir farklılık sezdi. | Open Subtitles | "وإذا به بعد عامين وقد لاحظ فرقًا" |
Bu olaydaki farklılık nedir? | Open Subtitles | ستحدث فرقًا بسيطًا؟ |
Birazcık farklılık göster. | Open Subtitles | .فقط أعمل فرقًا ملحوظًا |
- Farkı yok ki. - Evet, var. | Open Subtitles | .ـ هذا لا يحدث فرقًا .ـ نعم ، بلىّ |
Farkı anlamıyorum. Yok. | Open Subtitles | -لا أرى فرقًا . |
Farkı anlamıyorum. Yok. | Open Subtitles | -لا أرى فرقًا . |
Aradaki Farkı anlamadım. | Open Subtitles | لا أسمع فرقًا. |
Ve bir kişinin bile tek başına çok büyük bir Fark yaratabileceğini öğrendim. | TED | وأن الشخص بمفرده.. بإمكانه أن يحدث فرقًا كبيرًا |
Bu işlemle, bu düşünmeyle, bence bir Fark yaratabiliriz. | TED | بهذه العملية، بهذا التفكير، أظن أن بإمكاننا أن نصنع فرقًا. |
Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | حسنًا، ذلك لايشكّل فرقًا. |