Sen buralarda yardımı ödemenin eşsiz bir yolu var. | Open Subtitles | لديكم طريقة فريدة في دفع أجور من يساعدكم هنا |
Bu kılıcı bulmak, davada eşsiz bir avantaj verdi bize. | Open Subtitles | العثور على هذا السيف قد أعطانا أفضليّة فريدة في هذه القضيّة. |
En derine gömülen sırları bile mezarından çıkarma konusunda, eşsiz bir yeteneğin olması sebebiyle, benim için çalışmanı istediğim bir görev var. | Open Subtitles | منذ أن أصبحت لديك ...طريقة فريدة في نبش ،حتى في أكثر الأسرار دفناً... أنا لديّ مهمة خاصة لك |
Ödevim, eşsiz bir New York hikayesi yakalamak. | Open Subtitles | المهمة هي تصوير قصة فريدة في نيويورك |
Hayatımdaki eşsiz bir anı kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نَحتفلُ بلحظة فريدة في حياتِي. |
Bu kayıtlar John'a mavi balinaların beslenme davranışları hakkında eşsiz bir içerik verdi. | Open Subtitles | هذه اللقطات تمنح (جون) نظرة فريدة في سلوك التغذية للحيتان الزرقاء. |