"فسأخبرك" - Translation from Arabic to Turkish

• söylerim
• anlatacağım
• söylerdim

Gerçekten iyi biri olmak istiyorsan sana nereye çek göndereceğini söylerim.
وإذا أردت حقاً أن تكوني إنسانة أفضل فسأخبرك بمكان إرسال المال

Bizim masaya gelene kadar, tepside hala su varsa onun ismini söylerim.
إذا ما زالَ هناك زجاج ..ماء علىتلك الصينيةِ. في الوقت الذي يَصِلُ إلى طاولتنا فسأخبرك اسمَها.

Bana zorla yenildiğimi kabul ettirirsen sana adını söylerim.
إن أجبرتني على الاعتراف بالهزيمة، فسأخبرك باسمك.

Eğer bana geri dönersen, neden, neden böyle olduğumu anlatacağım, ve neden arkasından senin gibi ağlayamadığımı.
إن عدت إلي,فسأخبرك فسأخبرك لم طبعي هكذا و لا يمكنني أن أحزن عليها كما تفعلين

Sana hangi gün,hangi saat ve hangi dakikada patlayacağını söylerdim.
، فسأخبرك باليوم و الساعة والدقيقة التي سينفجر فيها

Bana zorla yenildiğimi kabul ettirirsen sana adını söylerim.
إن أجبرتني على الاعتراف .بالهزيمة، فسأخبرك باسمك

Seninle birlikte olduğumuz süre boyunca başka bir erkeği daha çekici bulursam veya azıcık bile kafam karışırsa sana söylerim.
إن حدث خلال فترة زواجنا وانجذبت تجاه رجل آخر، فسأخبرك بذلك دائما

Odada kağıdınızı kimin taşıdığı sorusuna cevap veremiyorsanız, iş yapmak için harcadığınız enerjinin bir kısmını hami ilişkisi kurmaya aktarmanızı söylerim çünkü başarınız için bu çok önemlidir.
وإذا كنت لا تستطيع الإجابة على من هو الذي يحمل أوراقي في الغرفة، فسأخبرك بأن تحول بعض طاقاتك بالعمل الدؤوب إلى الاستثمار في علاقة مع راعٍ، لأنها ستكون حاسمة لنجاحك.

Anlaşma yaparsak söylerim.
ربّما إن عقدت معي صفقة، فسأخبرك.

Tamam. eğer böyle bir şey olursa sana söylerim.
حسناً، إن حدث هذا يوماً، فسأخبرك

Alemsin ya! Beni yenerseniz söylerim.
كلا الأمارتان - .ذلك إخلال، إن هزمتني فسأخبرك -

Beni bağışlarsan, sana gerçekte kiminle evli olduğunu da söylerim.
وإذا تجاوزت عني فسأخبرك بزوجها الحقيقيّ

Pekala, eğer işin içine silah karışırsa söylerim.
حسناً , إن كان هناك سلاح فسأخبرك

Kazanırsan... Bilmek istediğin her şeyi söylerim.
تربح فسأخبرك بكل شئ

Kazanırsan sana herşeyi anlatacağım.
لو انك ربحت فسأخبرك بكل شيء

Yenilirsek her şeyi anlatacağım.
إن خسرنا فسأخبرك بكلّ شيء.

Eğer bu gerçek olsaydı, sana seni sevdiğimi ve özlediğimi söylerdim.
لو كان هذا حقيقيا، فسأخبرك أنا أحبّكِ وأفتقدكِ.