Bak, eğer onun istediklerini yapacaksam, kendi istediğim şekilde yapacağım. | Open Subtitles | أنظر، إذا كنت مضطر للقيام بالأشياء التي يريدها فسأفعلها بطريقتي |
Sözlerimi iyi dinle! Eğer bir kişi daha sebepsiz yere üzerime gelirse yapacağım! | Open Subtitles | تذكر كلامي إذا اصبح شخص واحد لئيم معي فسأفعلها |
Gerçekten eğer o yapmazsa ben yapacağım. | Open Subtitles | حقاً ، إذا لم يستطع أن يفعلها هو فسأفعلها انا ، لا تقلق |
O bunu yaparsa, ben de yaparım. | Open Subtitles | الآن، إذا هي إستطاعت فعلها فسأفعلها أنا أيضا. |
Eğer Casey'in kıçına tekmeyi basmak, aynı güvenli mesafeden azarlıyor olmaksa... oğlum, işte ben bunu yaptım! | Open Subtitles | حسنا, إذا كان سحق كيسي كصياح في وجهه من بعيد فسأفعلها يا رجل لكن جديا, يا أصدقاء |
Bana dünyanın böyle işlediğini söylüyorsan, peki yapacağım. | Open Subtitles | اذا كانت هذه الطريقة الوحيدة التي يسير بها العالم، فسأفعلها |
Neden? Öldürmezsen yine yapacağım. | Open Subtitles | -لأنّكَ إن لم تقتلني، فسأفعلها مجدّدًا |
Neden? Öldürmezsen yine yapacağım. | Open Subtitles | -لأنّكَ إن لم تقتلني، فسأفعلها مجدّدًا |
Bulunduğunuz durumdan dolayı, Bay Webster bu işi ücretsiz olarak yapacağım. | Open Subtitles | (بسبب وضعك يا سيد (ويبستر فسأفعلها مجاناً |
Öyleyse yapacağım. | Open Subtitles | فسأفعلها لك. |
Eğer siz bana böyle yapıyorsanız ben de size böyle yaparım. | Open Subtitles | و أضيف لها أسماء هؤلاء الأشخاص حسنا إذا سيفعلونها بي فسأفعلها بهم |
Beni yönlendirdiler ve ben de yazdım. | Open Subtitles | كان يملي علي و أنا أكتب حسنا إذا سيفعلونها بي فسأفعلها بهم كان يملي علي و أنا أكتب |
Beni vurmak isteselerdi, ben onlar için yapardım, kitabımın reklamı olurdu ve tüm bu sahtekârları paramparça ederdim. | Open Subtitles | لو أرادوا قتلي فسأفعلها من أجلهم، سأروج كتابي وأُسقط تلك الطيور الجارحة، كلهم في نقس الوقت |
Sen beni yap, ben de iyiliğini yapayım. | Open Subtitles | إن أقمت علاقة معي فسأفعلها معه |
ben Sam'den korkmuyorum. Sen onu kovmaktan korkuyorsan ben kovarım. | Open Subtitles | "لستُ خائفاً من "سام إن كنتِ تخافين من طرده ، فسأفعلها أنا |