"فسأقتلها" - Translation from Arabic to Turkish

• öldürürüm
• onu öldüreceğim
• o ölür

Bana borçlu oldukları şeyi alacağım. Eğer anne direnir ya da kaçmaya çalışırsa onu kendi ellerimle öldürürüm.
سآخذ ما يحقّ لي، وإن قاومت الأم أو حاولت الهرب، فسأقتلها بنفسي.

Dediğim gibi, eğer sürtük Korsan'ın işini o gün doğana kadar bitirmezse, ben kendim öldürürüm kızı.
كما قلتُ، لو لم يفرغ من تلك الرحّالة الساقطة بحلول الصباح، فسأقتلها بنفسي.

Eğer sözümü tutmazsam, ben de onu öldürürüm.
حسنا , اذا رجعت فى كلامى , فسأقتلها

Eğer polisi ararsan, onu öldüreceğim.
إذا قمت باستدعاء الشرطة فسأقتلها

Eğer herhangi biriyle konuşursan, onu öldüreceğim.
اذا ما تحدثت مع أي شخص ، فسأقتلها

Eğer senden istemediğim bir şeyi yaparsan, o ölür.
إن فعلت أي شيء لم أطلب منك فعله فسأقتلها

Eğer çocuklarımla yakınlaştığını görürsem, onu öldürürüm.
لو أقتربت كثيراً من أولادي فسأقتلها

Eğer birine nereye gittiğini söylersen onu öldürürüm.
وإن أخبرتِ أحدًا بوجهتكِ، فسأقتلها.

Eğer birine nereye gittiğini söylersen onu öldürürüm.
وإن أخبرتِ أحدًا بوجهتكِ، فسأقتلها

Bana listeyi ver yoksa onu hemen buracıkta öldürürüm.
أعطني القائمة وإلا فسأقتلها هنا وحالا

Onu uyarırsan, kadını öldürürüm.
لكن لو حذرتها انت فسأقتلها

Eğer içmezsem onu öldürürüm.
إذا لم أشرب ، فسأقتلها

Bu evin yakınlarına gelirse onu öldürürüm.
إذا إقتربت من هذا البيت... فسأقتلها

Çünkü ben yaparsam, onu öldürürüm.
إن راقبتها أنا فسأقتلها

Onu öldürürüm.
! إن لم تفعل فسأقتلها

Eğer söylemediğim bir şey yapmaya kalkarsan, onu öldüreceğim.
إذا فعلت أى شئ لم آمرك بفعله فسأقتلها

Pekala, eğer Piper geri gelirse, onu öldüreceğim.
حسناً، إن عادت "بايبر" فسأقتلها

Eğer bir polis duyar veya görürsem, o ölür.
إن سمعت أو رأيت شرطة فسأقتلها