Elimi saçağa koydum. Kiremit oynamış. düştü. | Open Subtitles | وضعت يدي على الحافة البلاط كان ضعيفاً , فسقط |
Ben bağırınca merdivenlerden düştü. | Open Subtitles | صرخت عليه فسقط من الدرج ككيس من الفاصوليا |
Büyük bir patlama oldu ve denize düştü. ...sonra bir kütüğe tutunarak hayatta kaldı. | Open Subtitles | وكان هناك انفجار فسقط من القارب، وأمسك بخشبة طافية |
Okuldan bir çocukla tırmanmaya gittik, bu sırasında düştü ve yaralandı, bu yüzden onu hastaneye götürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ذهبت لتسلق الصخور مع ذلك الفتى من المدرسة فسقط و أصيب و اضطررت لإحضاره للمستشفى |
Yine transa geçip de düşmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن واحدة من نشواته قد تملكته، فسقط من على السلم. |
Okuldan bir çocukla tırmanmaya gittik, bu sırasında düştü ve yaralandı, bu yüzden onu hastaneye götürmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ذهبت لتسلق الصخور مع ذلك الفتى من المدرسة فسقط و أصيب و اضطررت لإحضاره للمستشفى |
Kurtulmak için bir ağaca tırmandı ve düştü. | Open Subtitles | فقام هو بتسلق الشجرة ليتمكن من الهرب فسقط. |
Cip yine beni öldürdü. Motoru kontrol etmeye gidiyordum, ama kapak üstüme düştü. | Open Subtitles | سيارتي الجيب تعطلت مجدداً، ذهبت لتفقد المحرك فسقط الغطاء على كتفي. |
O da karşılık verdi ve duvarı vurdu ve bunlar da üstüme düştü. | Open Subtitles | و ردها و أصاب الجدار، فسقط هذا الشيء فوقي |
Sonra müşteri bardağı kaldırdığında, bardağın dibi düştü. | Open Subtitles | عندها .. العميل التقط الكأس فسقط قاع الكأس |
Topu aldım, geriledim... ve ilk tutucum düştü. | Open Subtitles | القيت نظرة و تراجعت فسقط المستقبل الرئيسي على الأرض |
Matmazel Sainsbury Seale, taksiden indiğinde ayakkabısının tokasına takıldı ve toka düştü. | Open Subtitles | حين نزلت الآنسة "سانزبري سيل" من سيارة الأجرة قامت بركل إبزيم حذاءها فسقط |
Sigara içiyordu. Arkasına bakmıyordu ve düştü. | Open Subtitles | لقد كان يدخن ورجع خطوه للخلف فسقط |
Sehpayı itiyordum, camın üzerine düştü.. | Open Subtitles | كنت احرك الرف فسقط على النافذه |
Scott üç kurşun yarası alıp yere düştü ve kanamaya başladı. | Open Subtitles | إذاَ " سكوت " تلقى ثلاث ضربات جذعية فسقط على الأرض ينزف |
Sonra da ellerimi havaya kaldırmamı söylediler ve pantolonum düştü. | Open Subtitles | ثم أمروني برفع يدي فسقط سروالي. |
"...gökyüzünden bir yıldız düştü... | Open Subtitles | فسقط من السماء كوكب عظيم |
Dutlar düştü ve yediler. | Open Subtitles | فسقط التوت و أكلوا |
Görünüşe göre golf oynarken sarhoşmuş ve çukura düşmüş. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يلعب الغولف ثم ثمل، فسقط فيها |
O göle düşmüş, ve bu şey, her neyse, onu aşağı çekmiş, ve onu delik deşik etmiş. | Open Subtitles | فسقط من علي متن القارب وهذا كل شئ ايا يكن هذا الذي سحبه للاسفل فقد مزقه اشلاء |
Kendinden geçmiş, düşmüş olmalı. | Open Subtitles | أغمي عليه، فسقط |