"فسيعرفون" - Translation from Arabic to Turkish

• anlarlar
• öğrenirler
• öğrenecekler

Sizi bunlarla görürlerse cadı olduğunuzu anlarlar.
إن شاهدوكم بهذه الأدوات فسيعرفون بأنكم ساحرات

Teslim olursam anlarlar.
إن سلّمت نفسي فسيعرفون أنّي لم أكن من علق بالكهرمان

Çünkü seni yakalarlarsa, bunu senden öğrenirler ve bu da çok kötü olur.
، لأنه لو قبض عليك فسيعرفون ذلك منك و لا ينبغي ذلك

Aramak zorundayız. Neden? Çünkü polisi ararsak senin gerçekte kim olduğunu öğrenirler.
لأننا إن اتصلنا بالشرطة فسيعرفون هويتكِ الحقيقية

En iyisi onlara söylemek, General. Eninde sonunda öğrenecekler zaten.
ربما يجب اخبارهم أيها الجنرال فسيعرفون بالأمر عاجلاً أم آجلاً

Çünkü eninde sonunda onlarda öğrenecekler ve o gün mutlu bir gün olmayacak.
لأنه عاجلا أم آجلا فسيعرفون بأنفسهم ولن يكون ذلك اليوم يوما سعيدا.

Eğer bunları götürürsek bir yer bulduğumuzu anlarlar.
لو أخذنا تلك الأشياء لهم, فسيعرفون بأننا وجدنا مكاناً ما

Tahliye edersek casusumuz olduğunu anlarlar.
لو قمنا بالإخلاء فسيعرفون إنّ لدينا جاسوساً بينهم

- Elim boş dönersem başarısız olduğumu anlarlar.
تمهلي، ماذا؟ إذا رجعت خاوية الأيدي فسيعرفون أنّي فشلت

Ve biraz güçle yaklaşsam, saldırı olduğunu anlarlar.
... ولو ظللت أحاول الولوج بالقوة فسيعرفون أنهم قيد الهجوم

Senin şemsiyeni görürlerse seninle olduğumu anlarlar.
... لورأوشمسيتك فسيعرفون أني كنت معك

İblisler seni yakalarsa beni bulmanın yolunun Phoebe'yi öldürmek olduğunu öğrenirler ve bunun olmasına izin veremem.
فإن وصلَ إليك الشياطين، فسيعرفون الطريقة للوصول إليّ وهي بقتل "فيبي"، وأنا لن أترك ذلك يحدث

Ama bunu onlara söylersem ne yaptığımızı öğrenirler.
لكن إن أخبرتهم فسيعرفون ما فعلناه

Eğer bunu onlara söylersem yaptığımız şeyi öğrenirler.
إن أخبرتهم فسيعرفون ما فعلناه

- Bilmiyorlarsa da öğrenecekler.
إذا لم يكونوا يعرفون فسيعرفون قريباً جداً

Çıkıyoruz, burada olduğumuzu öğrenecekler.
- إنا غادرنا الآن فسيعرفون أننا كنا هنا -

öğrenecekler.
فسيعرفون