Şu andan itibaren her gördüğünüz gebe kadını, görüp görebileceğiniz en büyük veriyi bir araya getiren kişiler olarak düşünebilirsiniz. | TED | من الآن فصاعداً في كل مرة تشاهد سيدة حامل، فهي تجمع الكميات الأكبر من المعلومات التي من الممكن أن تشاهدها. |
Şu andan itibaren, bütün tugayın barakalardan çıkması 8 saat süresince yasaktır. | Open Subtitles | ومن الأن فصاعداً, اللواء بأكمله ستقيد حركاته ضمن الثكنة لمدة 8 ساعات |
Ama o andan itibaren, her şey çok, çok daha kolaydı | Open Subtitles | لكن منذ تلك اللحظه فصاعداً سارت الأمور على نحو أفضل بكثير |
Bundan sonra, Turnbull ile görüşeceksiniz. Aç şu kapıyı evlat. | Open Subtitles | من الأن فصاعداً ستتعامل مع تورنبول افتح الباب يا بنى |
Bundan böyle senin ve Amy'nin her an nerede olduğunuzu bilmeliyim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً,يجب أن أعرف أين أنتي و أيمي طوال الوقت |
Bundan sonra direkt olarak benim için çalışmana karar verdim. | Open Subtitles | لذا فقررت .. من الآن فصاعداً أنك ستعمل لحسابي مباشرةً |
Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |
Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |
Peki. Şu andan itibaren pataklanmana izin vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, من الآن فصاعداً , أعدك أن أتركك تُضرَب |
Bu andan itibaren, çenemi kaparım ve iç çamaşırlarımı dolabına koymam. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأبقي فمي مغلقاً, و ملابسي الداخلية خارج ثلّاجتك. |
Tamam. Bu andan itibaren doktorum sensin. Geri kalanlar odayı terketsin. | Open Subtitles | حسناً، من الآن فصاعداً سيكون هو طبيبي، أما الباقون يمكنكم الخروج |
Şu andan itibaren, benden izin alacaksınız! Şu andan itibaren, izin isteyeceksiniz! | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستطلبون إذني من الآن فصاعداً ، ستطلبون العُذر |
Şu andan itibaren, hatti zatında, meşru oğlum, ve yegane mirasçıma bırakıyorum. | Open Subtitles | الذي سيعتبرمن الآن فصاعداً بكل الأغراض بمثابة أبني الشرعي . ووريثي الوحيد |
Bu yüzden, şu andan itibaren sizinle bir daha konuşmayacağım. | Open Subtitles | و لذلك, من الآن فصاعداً لن أتحدث إليك مرة أخرى |
- Bundan sonra uslu olacağım. - Yani ne gibi? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سوف أتصرف جيداً مثل ماذا بالظبط ؟ |
Bundan sonra sana denileni mi yapacaksın yoksa yüzsüzlüğe devam mı edeceksin? | Open Subtitles | هل ستفعل مايُقال لك من الأن فصاعداً أم أنكَ ستستمر في الوقاحة؟ |
Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar. | Open Subtitles | حسناً، و سيكون الأمر صعب عليك من الآن فصاعداً لكن هذا القرار سهل |
Ancak Bundan sonra ne yazık ki artık arkadaş kalamayacağız. | Open Subtitles | لكن من الآن فصاعداً لم يعد بإمكاننا أن نكون أصدقاء |
~Bir gölge gibi yaşayacağım Bundan böyle... ~Sonsuza dek geçmişte... ~Sonsuza dek geçmişte... | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأعيش كظلّ إلى الأبد في الماضي إلى الأبد في الماضي |
Sıraya geç. Artık Frankie üçüncü olmayacak. Bundan sonra ikinciyim. | Open Subtitles | لا ثالث أكثر لفرانكي ثاني من الآن فصاعداً خمسة عشر |
Bu günden sonra sevmeye ve rahat ettirmeye söz veriyorum. | Open Subtitles | ليكون زوجي الشرعي لأحبه و أعينه من اليوم فصاعداً |
Arayıcı'nın nerede olduğunu öğrendiğime göre onu kendim durduracağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً طالما أعرف ' '.أيـّاً يكن المكان المتواجد بهِ الباحث '.فسأوقفه |
Plân hemen oracıkta bulunan Alman komutanına uçuruldu ve hâliyle o noktadan sonra düşman, amacımızın ne olduğunu tam olarak öğrenmiş oldu. | Open Subtitles | هذه المعلومات شكلت نقلة نوعية فى قرارات القيادة الميدانية الألمانية وبالطبع أصبح لديهم من وقتها فصاعداً كل المعلومات المطلوبة عن جميع تحركاتنا |