Eksik olan kısım, gerçekleri kontrol etmek ve ifşa etmek istediğim müşterilerle yüzleşmek. | Open Subtitles | التحققمن الحقائقهوالأمرالناقص. ومواجهة العملاء اللذين أرغب في فضحهم |
Neyse II. komutan öldüğü için, Donanma Bakanı bu görevin ifşa olup olmadığını öğrenmemizi istiyor. | Open Subtitles | حسناً, بمقتله, الأمن البحري يريد معرفة ان كان الجنود تم فضحهم. الآن.. |
Bu çalışmanın arkasındakiler tehlikeli kişiler ve ifşa edilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | ومنهم تلك الفتاة الصغيرة القائمون على ذلك المشروع خطرون ولابد من فضحهم |
Bu beş profil rezil olan adamları yakalamak için kullanıldı. | Open Subtitles | هذه الخمس حسابات تم إستخدامها للإيقاع بالرجال الذين تم فضحهم |
Verdikleri tarifler değişik olsa da rezil olan beş adam da kolayca onların hakkından geldiğini söyledi. | Open Subtitles | و علي الرغم من التنوع في الأوصاف كل الخمس رجال الذين تم فضحهم قالوا أن مهاجمهم تفوق عليهم جسديًا بسهولة |
Daha da kötüsü, düşmandan kaçarak halkını utandırdın. | Open Subtitles | أسوأ. كنت فضحهم الناس عن طريق تشغيل من عدو. |
Müşterilerinin sırlarını saklayarak para kazanıyor. Sadece o sırları açığa çıkarmamız gerek. | Open Subtitles | هي تقتات على إخفاء أسرار عملائها ليس علينا سوى فضحهم |
İlk olarak Dag'ın ifşa etmek istediği kişileri ziyaret etmek istiyorum. | Open Subtitles | أولاً عليّ زيارة الأشخاص الذين أراد (داغ) فضحهم |
Konuştuğumuz gibi, kimsenin Damien Novak öldürmek için onun başarıyla rezil ettiği beş adamınki kadar gerekçesi yok. | Open Subtitles | كما ناقشنا من قبل ، لا أحد لديه دافع (أكثر لقتل (داميان نوفاك أكثر من الخمس رجال الذي فضحهم بنجاح |
Katil o olmadığına dair içimde bir his vardı ben de Damien Novak'ın rezil ettiği adamları bir daha inceledim. | Open Subtitles | كان لديّ شعور أن الأمر سيتم علي هذه الناحية لذا قمت بمزيد من البحث (حول الرجال الذي فضحهم (نوفاك |
Babanı ve kardeşini utandırdın. | Open Subtitles | فضحهم والدك وشقيقه. |
Müşterilerinin sırlarını saklayarak para kazanıyor. Sadece o sırları açığa çıkarmamız gerek. | Open Subtitles | هي تقتات على إخفاء أسرار عملائها ليس علينا سوى فضحهم |