- Hemşire Davis, onu gevşek bir şekilde tutmanızı istiyorum. | Open Subtitles | -أيتها الممرضة " دافيس " ، أريدها ممسكة بصورة فضفاضة |
İntihar edenler genelde düğümü gevşek tutar. | Open Subtitles | المنتحرون عادة يتركون عقدة فضفاضة ليسمحون للجاذبية أن تؤدي عملها |
Kalemim sayfada garip bir hayvanın bir insan kolu şeklindeki ve yeşil bol bir kazak kolu giymiş burnu gibi hareket ediyor. | TED | قلمي يتحرك علي طول الصفحة كأنف حيوان غريب شُكل علي هيئة ذراع إنسان ويرتدي ملابس ذات أكمام لسترة فضفاضة خضراء اللون. |
Çıkarken üzerinde aşırı bol olan ve bronz tenini tamamen saklayacak türden bir plaj kıyafeti vardır. | Open Subtitles | وغادرت الفندق مرتدية ثياب فضفاضة تُخفى الدهان البرونزى الذى دهنت جسمها به |
Okuldaki çocuklar, bir seri katilin serbest kalmasının büyükbabamın hatası olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | الأطفال في المدرسة اعتقد انه خطأ الجد في هناك قاتل متسلسل على فضفاضة. |
Lobos da California'da elimizden kaçtı ne yarım yamalak bir şey istiyorum ne de sıkıntı. | Open Subtitles | , لقد هرب لوبوس من بيع ايدينا فى كاليفورنيا أيضا . وذلك لن يُوجد طرق خداع فضفاضة مجدداً |
Çünkü bağlarımız çok gevşekti. | Open Subtitles | لأنّ علاقتنا كانت فضفاضة |
Sürgü de zaten yayın önünde gevşekçe ayarlanmıştı. | Open Subtitles | تضرب الترباس و التي ضبطتها على أن تكون فضفاضة قبل النابض |
Eğer fişek namluda gevşek duruyorsa, barut, atıştan hızlı yanar. | Open Subtitles | عندما قذيفة فضفاضة في برميل، مسحوق تهب من أصل أسرع من رصاصة واحدة. |
İçeriye fare kapanları koymak zorunda kaldım. gevşek döşeme tahtaları var. | Open Subtitles | لقد وضعت مصائد للفئران إنها ألواح أرضية فضفاضة |
Ama bardaki kadın da fena değil, ve gevşek bir kabul politikası var gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن الفتاة في شريط ليست سيئة سواء، ويبدو انها لديها سياسة القبول فضفاضة جدا. |
gevşek, arka çapraz bağlarımı parçalamışım. | Open Subtitles | انها فضفاضة. نعم، مزق أوتار الركبة الحق. |
Bryan bizim bir numarayı değiştirmemiz lazım, orayı çok gevşek buluyorum. | Open Subtitles | بريان ترمذ لدينا أيضا عددا عليك فعله ، oray بالإضافة أجد فضفاضة جدا. |
bol bir elbisemi giydim böylece bütün gece dans edebileceğim. | Open Subtitles | إرتديت ملابس فضفاضة لكي أستطيع الرقص طوال الليل. |
Hayatta kalacak kadar şanssız olan herkes bol tulum giyecek. | Open Subtitles | سيتوجب على جميع الناجين البائسين أن يرتدوا بزّات فضفاضة. |
- Pantolonum biraz bol gelmeye başladı. | Open Subtitles | نعم، أعتقد سروالي هي فضفاضة قليلا. |
Bradshaw'ı serbest bırakmaktan başka çaremiz kalmadı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار سوى خفض برادشو فضفاضة. |
Yakalamak için sekiz ayımızı harcadık, serbest kalması sekiz dakika sürdü. | Open Subtitles | ثمانية أشهر لوضع بعيدا عنه ... ثماني دقائق لتعيين له فضفاضة. |
Kaynağım Wolfe'un tutukluluktan kurtulduğunu ve içeride Shaft'ı serbest bıraktığını doğruladı. | Open Subtitles | يؤكد محدثي ولف قد كسر الاحتواء وغير فضفاضة داخل المنجم. |
Seninle işi bittiğinde, yarım kalmış bir iş olacaksın. | Open Subtitles | وعندما يتم انه معك، كنت مجرد نهاية فضفاضة. |
Ve bacaklardan birisi gevşekti. | Open Subtitles | وأحد الساقين فضفاضة |
Evet, ama gevşekçe izledin. | Open Subtitles | نعم , ولكن هل تبعهم فضفاضة . |
İşte bu yüzden de mesajlaşmanın yapısı çok esnek. | TED | ولهذا فإن الرسائل النصية فضفاضة في هيكلها |