"فضلت" - Translation from Arabic to Turkish

• tercih
• verdim
• seçti
• seçtim
• gözdeleri
• seçiyorsun

Onları paralize etmeyi tercih ediyordu, ve bunu da becerebiliyordu, çünkü çok faza kişisel bilgiye ve birçok kuruma erişimi vardı.
فضلت شلّهم، واستطاعت ذلك لأنه كانت لديها الكثير من المعلومات الشخصية وقدرة على الوصول للعديد من المؤسسات.

Pek çok aile kalmayı tercih etti.
عـلـى أيـة حـال، لـقـد فضلت معظم العائلات البقاء

Hanımefendi sakin bir yaşamı tercih ediyordu, daha doğrusu... kadınlarda tevazuu ve sükuneti seven beyefendi onun adına bu tercihi yapmıştı.
هي فضلت الهدوء، أو لنقول الحقيقة هو فضلة لها أن يكون صديق عظيم لسلوك المرأة المتواضع والهادئ

Bilmem gerekmiyordu, bu yüzden bilmemeye karar verdim.
لم يكن من المفروض أني أعلم شيئا عن الأمر لذا ، فضلت إلتزام الصمت

Onu bir yıldız yapacaktım. Ama o ev hanımlığını seçti.
كنت سأصنع منها نجمة، ولكنها فضلت حياة ربة المنزل.

Acı çekerek ve yavaş yavaş gitmektense, bu kirli dünyayı kendi tarzımla terketmeyi seçtim.
لأعجل بهذا قبل المعاناه ببطء ... فقد فضلت أن أغادر هذا العالم الآثم ... بالطريقه التى أخترتها

Her şeye değerdi saçını bir kez koklamayı bir tek öpücüğünü elinin tek bir dokunuşunu sonsuzluğa tercih ederim.
لكنت فضلت أن أملك نسمة من شعرها قبلة من شفتيها

Müzisyenleri Cambridgelilere tercih etmesinden mi korktun?
أم أنك خائف أن يقولون أنها فضلت عازف موسيقى على طالب فى كمبريدج

İyi değil. Yapamıyorum. Kıllı ölmeyi tercih ederim.
ليس جيّد ، لم أستطع فعلها لقد فضلت أن أموت بقدمين مشعرتين

Tamam, tercih edilen bu flört sahte l tür.
حسناً ، لقد فضلت نوعاً ما المغازلة المخادعة عن هذا

Perry, Fas'tan ve Yunanistan'dan davetler aldım... ama ben burada olmayı tercih ediyorum... senin yanında olmayı.
بيري لقد تلقيت دعاوي لأذهب إلي المغرب و اليونان لكني رفضتها و فضلت المكوث معك هنا

Ameliyatlarda 11 numaralı neşteri tercih ettiğini biliyorum.
أعرف انكِ فضلت 11 نصلاً عظمياً على هويتكِ

Demokrasiyi tercih etmek... tüm Pers'lilerin karşı çıktığı bir doktrin.
بدلاً من أن تحكمهم قوانين الامبراطورية فضلت الديمقراطية المذهب الذى تعارضه كل فارس

Her zaman büyük bir devlet adamı olmaktansa kültürlü bir adam olmayı tercih etmişimdir.
لقد فضلت دائما أن يتم اعتباري رجلا مثقفا علي أن أكون رجل دولة عظيم

Eğer bir katliam daha yapmayı tercih ederseniz,.. ...bu kez, bizi de vurmanız gerekecek.
إن فضلت تنفيذ مجزرة أخرى فستضطر لإطلاق النار علينا نحن أيضا هذه المرة

Gerçeği bizzat öğrenmeyi tercih ederim ama bazen sadece yetinmemiz gerekiyor.
فضلت أنّ أحصل على الحقيقة شخصياً لكن أحيانا يتوجب علينا القيام بالأمر

Düşündüm de, kesinlikle Will'in annesini düzmeyi tercih ederim.
لقد فكرت مليا بالأمر و فضلت أن أضاجع والدة ويل

Peki o kalmayı mı seçti?
و لكنها فضلت البقاء ؟

Madrid'de kalıp, Diego'yu burada tedavi ettirmeyi seçtim.
لكنّني فضلت البقاء في "مـدريد" وأن أعالج "دييجـو" هنا

Onun gözdeleri vardı.
لقد فضلت...

Bizimle gelmektense kalıp bir bilgiayar programı üzerinde ineklemeyi mi seçiyorsun?
هل فضلت البقاء هنا مع المهووس بالكمبيوتر على القدوم معنا