Kurt adamı sadece, gümüş kurşun, gümüş bıçak... yada gümüş bir sopayla öldürebilirsin... | Open Subtitles | أي مذؤوب يمكن أن يقتل فقط برصاصة فضّية ..أو سكينة معدنية أو عصا |
gümüş olan yüzünün etrafında ki seni ay gibi parlatıyor | Open Subtitles | حدود فضّية على الحجاب حول وجهك يجعله يلمّع مثل القمر |
Şimdi orada yukarıda ay tanrıçasıyla birlikte olabilirdim, gümüş kaseden bal şarabı içiyor olurduk. | Open Subtitles | كان يمكنني الآن أن أصبح فوق مع آلهة القمر أشرب خمرة العسل بطاسة فضّية |
Sözünün eri olup onu devirirsen 7 gümüş sikke sabaha senin olacak. | Open Subtitles | ان قتلته كما تدّعي فسبعة قطع فضّية ستكون لك غدا صباحا |
O gümüşten. | Open Subtitles | انها فضّية. |
O şeyi gümüş kurşun mu durdurdu? | Open Subtitles | هَلْ قمتِ بأخذْ رصاصة فضّية ! لتَوَقُّفي ذلك الشيءِ؟ |
Ve gördüğüm her şey kafama dayanmış bir silahın içindeki gümüş kurşunla son bulacak. | Open Subtitles | وكُلّ شيء أُشاهدُه يصبح رصاصة فضّية ... في بندقية مصوّبه إلى رأسي، النهاية |
Ve unutmayın, her bulutun gümüş çizgisi vardır. | Open Subtitles | وتذكّر، ان كلّ غيمة لها بطانة فضّية |
Parkedilmiş gümüş BMW 535 ... | Open Subtitles | .. سيارة فضّية "بي إم دبليو" 535 في موقف السيارات |
Binanın önünde gümüş rengi hibrid arabasında oturup bana bakıyordu. | Open Subtitles | كانت جالسة في سيّارة (هايبيرد) فضّية تحدّق في واجهة المبنى. |
Bu gecenin ödülü 100 gümüş Kuruş. | Open Subtitles | إنّ الجائزة اللّيلة 100 قطعة فضّية. |
Torpido gözünde küçük bir gümüş kutu var. | Open Subtitles | هو لَيسَ هنا. هناك a حالة فضّية صغيرة في الدرجِ. |
Ona iyi bir ödeme yaptı. Kelle başı bir gümüş. | Open Subtitles | دفع لها بسخاء مقابل كل رجل قطعة فضّية |
Büyük gümüş bir basketbol topuna benziyor. | Open Subtitles | تبدو ككرة سلّة فضّية أو ما شابه. |
gümüş çatal bıçak takımı İspanya'dan porselenler İngiltere'den, el işi örtüler... | Open Subtitles | أدواتُ فضّية ممتازة للمائدة من (أسبانيا)، الأوعية الخزفيّة من (إنجلترا)، .وشراشفالمائدةمن. |
Ayrıca seni gümüş Yıldız için önereceğim. | Open Subtitles | سأوصي لك أيضا بنجمة فضّية. |
gümüş rengi vücutları yumurtlama sırasında değişir... | Open Subtitles | أجسام فضّية تتهيأ لعملية وضع البيض... |
Rachel 170 boylarında. 60 kilo civarında 97 model gümüş steyşın vagon bir Subaru kullanıyor. | Open Subtitles | راشيل) طولها 5.8شقراء الشعر ، 135 باوند) تقود سيّارة سوبارو 97 فضّية |
Yehuda İsa'ya ihanet ettiğinde ödül olarak 30 gümüş parçası aldı. | Open Subtitles | حين خان (يهوذا) السيّد (المسيح)، كانت مكافأته 30 قطعة فضّية. |
Bana gümüş kurşun vermiş oldun. | Open Subtitles | أنت فقط سلّمتَني رصاصة فضّية. |