Sanırım bayanın kahvaltısını ödemen yeterince adil bir çözüm olacak. | Open Subtitles | اعتقد انه من العدل ان تدفع للسيدة ثمن فطورها |
Her sabah yaptığı şeyleri yaptı ... kahvaltısını hazırlayıp, taze şekilde yedi | Open Subtitles | وقامت بما تفعله كل صباح اغتسلت وأعدت فطورها من "البيبيوري" والخبز الطازج |
Hiçbir şey. Sadece kahvaltısını yapmasını ve bu aptal köpekle oynamamasını istiyorum. | Open Subtitles | لا شيء، أريدها أن تأكل فطورها وتكفّ عن اطعام الكلب اللعين. |
Anne ayı kahvaltısının çalınmasından hoşlanmaz. | Open Subtitles | والدة الدب لا تحب الآخرين ان يسرقوا فطورها. |
Kayla'ya kahvaltısının hazır olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبروا (كايلا) أن فطورها جاهز |
- Şu anda kahvaltısını ediyor. - Ne yiyor? | Open Subtitles | انها تتناول فطورها ماذا تأكل ؟ |
kahvaltısını yapıyor. | Open Subtitles | هي سيكون عندها فطورها. |
kahvaltısını etmiş. | Open Subtitles | لقد تناولت فطورها |
Sabah 5:30'da uyandım ve saat 8'e kadar tüm ev işlerini tamamladım, ...bu işlere, Wendy'nin yatağına kahvaltısını götürmek dahil. | Open Subtitles | إستيقظت في الخامسة ونصف هذا الصباح وأنهيت كلّ الأشغال المنزليّة قبل الثامنة بما فيها إعطاء (ويندي) فطورها في السرير |
Annene yardımcı olmak istiyorsan sadece ... kahvaltısını kaldırman yeterli. | Open Subtitles | إذاأردتمساعدةأمك ،فقط... زد فطورها |
Edna kahvaltısını buldu. | Open Subtitles | (إدنا) وجدت فطورها. |