kötü şeyler yaptım korkunç şeyler acımasız şeyler! | Open Subtitles | لقد اقترفت شروراً فظائع أعمال وحشيّة. |
-Dünyada olan sıradışı korkunç şeyler | Open Subtitles | -ما الأمر يا قائد؟ -لقد رأيت فظائع و أشياء سيئه في كل أنحاء العالم |
Geçmişimde çok korkunç şeyler yaptım ama fark ettim ki hepimizin kusurları var. | Open Subtitles | أتعلمين؟ اقترفتُ فظائع فيما مضى ولكنّي بتّ أدرك بأنّه لكوننا بشرًا... |
Çok kötü şeyler oldu. | Open Subtitles | فظائع كثيره حدثت |
Amerikalı meslektaşımızın aksine biz Avrupalılar savaş vahşetini biliyoruz. | Open Subtitles | و ليس مثل صديقنا الأمريكي نحن في أوروبا نعرف فظائع الحروب |
Ağabeyim bana sadece kitle ölümlerinin vahşetini anlattı, | Open Subtitles | أخي أخبرني فقط عن فظائع لا حصر لها من الموتى |
Onunla korkunç şeyler yaptım. Lütfen. | Open Subtitles | لقد ارتكبت فظائع بها |
Hong Kong'da bir adam vardı ve ona korkunç şeyler yaptım ve bu beni bir canavar yaptı. | Open Subtitles | كان ثمّة رجل في (هونج-كونج) ارتكبت فظائع في حقّه وهذا جعلني وحشًا. |
Damon bir canavardı, ve bana ve arkadaşlarıma korkunç şeyler yaptı, ve eskiden ondan nefret ediyordum. | Open Subtitles | (دايمُن) كان وحشًا وارتكب فظائع في حقي وحق أصدقائي وكنت أكرهه لذلك. |
Bunu satın almak için çok kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | سيارتي الـ(فيراري) اضطررت لارتكاب فظائع لأدفع ثمنها |
Hayatımda pek çok hata yaptım, Alma. Çok kötü şeyler. | Open Subtitles | لقد اقترفت أمورًا بهذه الحياة يا (ألما) فظائع! |