Kendime asla hayal bile edemeyeceğin şeyler yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت أموراً لنفسي لا يمكنك تخيلها ، يا صاح |
Buenos Aires'ten Ukrayna'ya kadar ağza alınmayacak şeyler yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت أموراً لايمكن الحديث عنها "من "بيونس آيريس" وحتى "أوكرانيا |
Kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | إسمع، لقد فعلت أموراً. |
Herkes diyor ki sen buraya dönmeden önce bir şeyler yapmışsın. | Open Subtitles | قال الناس أنك قبل أن تأتي إلى هنا، فعلت أموراً |
Herkes diyor ki sen buraya dönmeden önce vaiz olmadan önce bir şeyler yapmışsın. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} قال الناس أنك قبل أن تأتي هنا... {\pos(190,230)} وقبل أن تصبح قساً... فعلت أموراً |
Ama bana, geçmişte bazı kötü şeyler yaptığını söyledi. | Open Subtitles | لكنها قالت إنها فعلت أموراً سيئة بالماضي |
Çok kötü şeyler yaptım. Ailem gitti. | Open Subtitles | فعلت أموراً سيئة، عائلتي رحلت |
- Korkunç şeyler yaptım. - Bu bir kazay... | Open Subtitles | لقد فعلت أموراً سيئة - ...لقد كان حادثـ - |
Jasmine, hayatımda çok müthiş şeyler yaptım ama hiçbir şey seninle evlenmek kadar harika olamaz. | Open Subtitles | لقد فعلت أموراً رائعة في حياتي يا (جازمين) لكن لا شيء يعادل روعة الزواج بكِ |
Kötü şeyler yaptım baba. | Open Subtitles | فعلت أموراً سيئة يا أبي |
Korkunç şeyler yaptım, Billy. - Hayır, demek istediğim akıl almaz, korkunç şeyler. | Open Subtitles | -لقد فعلت أموراً سيئة كلا أنا أقصد |
Ben acımasızca şeyler yaptım. | Open Subtitles | كنت.. لقد فعلت أموراً قاسية |
Anneciğini seviyoruz ama kötü şeyler yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | نحن نحب أمكِ لكنها فعلت أموراً سيئة للغاية و أنتِ تعرفين ذلك |