"فعلت الصواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğru olanı yaptın
        
    • doğru şeyi yaptın
        
    • doğru olanı yaptım
        
    • doğrusunu yaptın
        
    • doğru olanı yaptı
        
    • Doğru olanı yaptığımı
        
    • doğru olan şeyi yaptın
        
    Hayır, hayır, sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles لا، لا. لقد فعلت الصواب إلى من ستلجئين غيره؟
    Küçük kaplanı ormanda bırakmayarak doğru olanı yaptın. Open Subtitles فعلت الصواب بِعدم تخليك عن ذلك النمر الصغير في الغابة
    Aramakla doğru olanı yaptın çünkü bunu sadece ben kazanabilirim. Open Subtitles ولكنك فعلت الصواب بإتصالك علي لأني الشخص الوحيد القادر على الفوز بها
    Bak, Nina'nın seni buraya getirmesine izin vererek doğru şeyi yaptın. Open Subtitles اسمع.. لقد فعلت الصواب عندما سمحت لنينا احضارك
    Ben doğru olanı yaptım. Bu adam durdurulmalıdır ve siz de... Open Subtitles انا مقتنع بأننى فعلت الصواب يجب ردع ذلك الرجل , يجب أن
    Ama ellerini kaldırmamıştı. doğru olanı yaptın. Open Subtitles لكنه لم يرفع يديه للأعلى، لقد فعلت الصواب
    Gerçek şu ki, o anda doğru olanı yaptın. Open Subtitles الحقيقة هي أنك فعلت الصواب في تلك اللحظة
    Senin için zor olduğunu biliyorum ama doğru olanı yaptın. Tamam mı? Open Subtitles أعلم أن ذلك كان صعبــا جدا عليك لكنكِ فعلت الصواب ، إتفقنــا ؟
    doğru olanı yaptın, küresel ısınmayla savaştın. Bütün küçük hayvanları seviyorsun. Open Subtitles فعلت الصواب وحاربت الإحتباس الحراري وتحب كل الحيوانات الصغيرة
    Hayır, Schmidt, sen doğru olanı yaptın dostum. Open Subtitles لا , شميدت لقد فعلت الصواب يا رجل أنظر , الناس تكره ظباط الشرطة
    doğru olanı yaptın. Kurallar olsa da, olmasa da. Open Subtitles أنت فعلت الصواب , لا تهم الاتفاقية
    Bak, bence doğru olanı yaptın sen, Nate. Open Subtitles أسمع,أنا أعتقد انك فعلت الصواب
    Bana söylemekle doğru olanı yaptın Hide. Open Subtitles لقد فعلت الصواب بإخباري يا هيدان
    Bookman yeniden seçilecek. Ama doğru olanı yaptın. Open Subtitles " سيعاد انتخاب " بوكمان - لكنّك فعلت الصواب -
    Sen doğru olanı yaptın. Seninle gurur duyuyorum, Wally. Open Subtitles لقد فعلت الصواب أنا فخور بك والى
    Meşru müdafaaydı. Sen doğru şeyi yaptın. Open Subtitles لقد كان دفاعاً عن النفس، لقد فعلت الصواب
    Bana telgraf çekmekle doğru şeyi yaptın. Open Subtitles لم تكن لتعلم ذلك، فعلت الصواب بمراسلتي.
    Biliyorum doğru olanı yaptım. doğru olanı yaptım. Open Subtitles أعني ، أعلم أنني قد فعلت الصواب ، أعلم أنني فعلت الصواب ، لقد كان أصوب شئ ليتم عمله.
    Bence doğru olanı yaptım, ama George beni kovdu ve suratıma yumruk attı. Open Subtitles لقد ظننت انى فعلت الصواب ولكن جورج طردنى وضربنى فى وجهى
    - doğrusunu yaptın. Bu feci. Open Subtitles -انت فعلت الصواب , ذلك شئ رهيب
    Annem doğru olanı yaptı Open Subtitles امى فعلت الصواب
    Kahvaltıda uyuşturucu falan almıyor, bu yüzden Doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. Open Subtitles انه لا يضع الميث للإفطار اذاً انا اعتقد انني فعلت الصواب
    Zor olduğunu biliyorum, ama doğru olan şeyi yaptın. Open Subtitles .أعرفى ان هذا كان صعباً ولكنكِ فعلت الصواب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more