"فعلناه كان" - Translation from Arabic to Turkish

• Yaptığımız

Yaptığımız en kötü şey, bir çocuğun iççamaşırını bayrak direğine çekmekti.
أسوأ ما فعلناه كان وضع السروال الداخلي لأحد الشبان على سارية العلَم

Yaptığımız ilk şey idamını sahnelemekti. Ulusal basında yer aldı.
أول شيء فعلناه كان تنظيم إعدامك التغطية الجماهيرية الوطنية

Yaptığımız her şey sadece sana daha çok zarar verdi. Bu şey kendisini iyileştiriyor.
كل ما فعلناه كان يزيد من ألمك هذا الشئ يعالج نفسه تلقائيا

Yaptığımız, ülke güvenliği açısından gerekliydi.
ما فعلناه كان ضرورياً من أجل الأمن القومى

Teknik olarak tüm Yaptığımız zenginden ve fakirden çalıp onu elde tutmaktı.
مع أنه بشكل تقني كل ما فعلناه كان السرقة من الأغنياء و الفقراء و الاحتفاظ به

Yaptığımız şey yanlıştı, ama bunu en büyük nedenden ötürü yaptık.
. ما فعلناه كان خطأً . لكن نحن فعلنا ذلك لأعظم الأسباب الموجودة

Şimdiye kadar Yaptığımız hiçbir şeyin kötü bir karar olduğunu düşünmüyorum.
لا اعتقد بأن اي شيء فعلناه كان قراراً خاطئاً.

Yaptığımız şeyin cesurca olduğunu söylemiyorum.
حسنا انا لا اقول ان ما فعلناه كان من الشجاعه

Yaptığımız her şey dünyayı daha güvenli hâle getirmek içindi. Ama yolumuzdan saptık.
كل ما فعلناه كان لجعل العالم مكانا أفضل لكننا حدنا عن الطريق.

Yaptığımız şey stres sonucuydu ve feromonların sonucu.
ما فعلناه كان نتيجة الضغط و الظروف والفيرومونات

Başlangıçta bütün Yaptığımız elle yazmaktı.
مبدئياً، كلما فعلناه كان توقيعها.

Yani Yaptığımız şey, diyebilirim ki lüks bir arabadaki bir arma gibi görünen, lüks bir markanın olgunlaşmamış bir versiyonu gibiydi.
إذن ما فعلناه كان تقريبا ما يمكن أن أسميه نسخة غير ناضجة من علامة تجارية فاخرة يشبه شارة على سيارة فاخرة .

Yaptığımız herşey iyi hissettiriyor.
كل شيء فعلناه كان يبدو صحيحاً..

Yaptığımız yanlıştı.
أعلم أن ما فعلناه كان تصرّف خاطىء

Bizim Yaptığımız şey çıkmaktı yani?
إذا الذي فعلناه كان في الحقيقة مواعدة؟

Yaptığımız çok yanlıştı
ما فعلناه كان خاطئًا على أكثر من مستوى

Yaptığımız her şey senin mutluluğun içindi!
كل ما فعلناه كان من أجل سعادتكِ

Buraya getirmek için Yaptığımız onca şeyden sonra serbest mi bırakıyorsun?
-أنا . كل ما فعلناه كان من أجل أن نمسكه، والآن تريد إطلاق سراحه.

Yaptığımız yanlıştı.
و ما فعلناه كان خطأ

Bizim Yaptığımız yanlıştı.
و ما فعلناه كان خطأ