Sana yaptığı tek kötülük, seni oyunda yenmekti. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فعله لك كان التغلّب عليك في لعب الورق. |
Ama gerçekten o adamın Sana yaptığı şeyleri başka çocuklara da yapmasını isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أعتقد في الحقيقة أنك تريد لهذا الشاب أن يفعل للأطفال الآخرين ما فعله لك |
Evet, bu gece, senin için yapabileceğim çok fazla bir şey yok. | Open Subtitles | أجل، لا يوجد الكثير من العمل القانوني الذي يمكنني فعله لك الليلة |
Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟ |
Şimdiye kadar orada sana yapmaya çalıştıkları tek şey normal bir hayat yaşayabilmen için, ...içindeki öfke duygusunu anlamana yardımcı olmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي حاولو فعله لك هناك هو لمساعدتك لفهم أحاسيسك الاضطهادية ليمكنك أن تعيش حياة عادية |
Şu aşamada, kardeşinizin durumu belirsiz olmasına rağmen sizin için yapabileceğimiz pek bir şey yok. | Open Subtitles | حتى وإن كانت حالة أخيك لم تصل لهذه النقطة فهناك القليل جدا نستطيع فعله لك |
Onları duyuyorum sana yapmamı istedikleri şeyleri söylüyor. | Open Subtitles | أستطيع سماعهم، يخبروني عمّا يريدون فعله لك وللجميع |
Ama neler yapabileceğimi göstermek için ufak başlamak istiyorum. | Open Subtitles | لكنى أطلب منك أن تبدأ بشكل صغير لكى أريك ما أستطيع فعله لك |
Sana yaptığı şeyden dolayı. | Open Subtitles | بسبب ما فعله لك |
Sana yaptığı şeyden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عما فعله لك |
Sana yaptığı şeylerden sonra... | Open Subtitles | بعد كل شيء هو فعله لك |
Bak, senin için yapabileceğim herhangi bir şey falan varsa... | Open Subtitles | حسنًا، اسمع، إن كان هناك أيّ شيء يمكنني فعله لك.. في أيّ وقت.. |
Ziyaretinizi daha keyifli hale getirmek için yapabileceğim birşey varsa, lütfen söyleyin. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء أستطيع فعله لك فدعني أعلم |
Eğer sizin için yapabileceğim birşey olursa, istemek için çekinmeyin. | Open Subtitles | هل هنا شيئا استطيع فعله لك, لا تتردد فى ان تطلب اى شئ. |
Öncelikle sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | آه , هل يوجد أيَّ شيء يمكننا فعله لك في البداية ؟ |
Senin için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لم يبق شئ لم يبق شئ يمكننا فعله لك |
"Sizin için yapabileceğimiz başka bir şey yok." | Open Subtitles | ترجمةاللــــيزر طرابلس ابو نواس اللـــــــيزر "لا يوجد شيئ آخر يمكننا فعله لك" |
Onları duyuyorum sana yapmamı istedikleri şeyleri söylüyor. | Open Subtitles | أستطيع سماعهم، يخبروني عمّا يريدون فعله لك وللجميع |
Senin için yapabileceğimi düşündüğün bir şey mi var, Charlie? | Open Subtitles | هل هناك شيء تعتقد بأنني أستطيع فعله لك, تشارلي؟ |