"فعلى سبيل المثال" - Translation from Arabic to Turkish

    • örneğin
        
    • mesela
        
    • örnek
        
    örneğin, okuldan uzaklaştırılmış her 100 kız çocuğa karşılık, okuldan uzaklaştırılan 250 erkek çocuk var. TED فعلى سبيل المثال : لكل مئة فتاة يتم فصلها مؤقتا من المدرسة هناك 250 شاب يتم فصله مؤقتا من المدرسة
    örneğin, beynimde sizlerin imajlarını oluşturuyorum, fakat dinleyici olarak sizlerle ilgili benim oluşturduğum imajlar ve benim beynim arasında fizyolojik bir bağlantı yok. TED فعلى سبيل المثال, اذا التقط صور لكم, لكن ليس هناك رابطة الفسيولوجية ما بين صوري لكم كجمهور و دماغي
    örneğin, balığın resmi balığa çıkmışken çekildi. TED فعلى سبيل المثال تم تصوير السمكة في رحلة صيد
    örneğin, erkekler kur kovalamacası boyunca dişileri uyarırlar. TED فعلى سبيل المثال لإثارة الأنثى عندما يطاردها الذكور للمغارلة
    mesela gördüğüm o mahzun ve acı çeken yüzlerin resimleri. TED فعلى سبيل المثال .. رايت صوراً ومشاهد عن الاسى والمعاناة
    örneğin, birbirlerinin yavrularına bakıyorlar. TED فعلى سبيل المثال فهم يرعون عجول بعضم البعض
    örneğin yavru mavi balinalar annelerinin karnında neredeyse bir yıl kalırlar. TED فعلى سبيل المثال تمضي صغار الحوت الأزرق عامًا كاملًا في أحشاء أمهاتهم.
    örneğin, bir kullanıcı ne zaman gerçek bir başparmak sürücüsüne TED فعلى سبيل المثال أرد أحد المستخدمين معرفة متى سنتحصل على مخزَن إصبع.
    örneğin, kızamık daha 1990'da 4 milyon ölüme neden oluyordu, şimdi ise bu sayı 400,000'in altında. TED فعلى سبيل المثال, تسبب مرض الحصبة في وفاة أربعة ملايين وذلك إلى عهد قريب في عام 1990 والآن انخفضت إلى أقل من 400.000
    örneğin, ben bunu yaparsam ve uzanıp bir elmayı avucuma alırsam, ön lobumda bir motor komuta nöronu uyarılır. TED فعلى سبيل المثال , فاذا قمت انا بالتقاط تفاحة ستنشط خلية الامر الحركي في مقدمة دماغي
    örneğin, bu gelişmiş ülkelerin hemen hepsindeki herhangi bir gazete bayiine gittiğinizde karşılaştığınız görüntü. TED فعلى سبيل المثال هذا ما سوف تراه في منصات بيع الجرائد والمجلات في اي مكان في العالم المتحضر
    örneğin, bu deniz kamplumbağalarına bakalım. TED فعلى سبيل المثال انظروا الى هذه السلاحف البحرية
    örneğin, dijital içeriği fiziksel ağırlıkla arttırabiliriz. TED فعلى سبيل المثال .. يمكننا ان ندخل معلومات رقمية بواسطة الوزن الفيزيائي
    örneğin, cebinizde ince olabilir, tabi ki öyle olmasını istersiniz, TED فعلى سبيل المثال .. يصبح نحيفاً عندما يوضع في الجيب جميعنا يريد هذا . اليس كذلك
    örneğin, ilişki bir yıl sürmüşse dört ayda toparlanırsın. Open Subtitles فعلى سبيل المثال إن استمرت العلاقة لعام ستتحسن في أربع أشهر
    örneğin, galeri yangınını soruşturan mahkeme, olaya kaza demişti. Open Subtitles فعلى سبيل المثال ، التحقيقات الرسمية على حريق الشركة حُفِظت كحادث
    örneğin, elektronun zamanda belirli bir anda nerde olduğunu biliyorsak ne kadar hızla hareket ettiğini bilemeyiz. Open Subtitles فعلى سبيل المثال إذا علمنا مكان وجود إلكترون في لحظة معينة من الزمن عندها لا يمكننا معرفة سرعة تحركه
    örneğin, "bu süt iyi mi?" derseniz lezzetinden ziyade sağlığınızı kastetmiş olursunuz. Open Subtitles فعلى سبيل المثال إن قلت هل هذا الحليب جيد؟ فلن يكون اهتمامك منصباً على المذاق لكن سيكون اهتمامك أن يحافظ على سلامتك
    mesela burada dergi reyonlarında yaptığımız bir çalışma var. TED فعلى سبيل المثال هذه دراسة عملناها في قسم المجلات
    mesela, kellik ilaçları için ayrılan para sıtmaya ayrılan paradan fazla. TED فعلى سبيل المثال, الأموال التي تنفق على أدوية الصلع أكثر من تلك المبذولة للملاريا
    mesela, çift vardiya çalışan beyazlardan biri, fazla mesai yapamayacak kadar yorgun olduğunu söylerse, kovmazsınız. Open Subtitles فعلى سبيل المثال أحد الرجال البيض لديه مناوبتين لو قال أنه مجهد من العمل الإضافي فهل تفصلة من العمل ؟
    Lideri yerinden etmek için karar kılmış erkekleri örnek verelim, bunu yapmak iki üç ay sürebilir çünkü grutaki tüm koalisyonları test ediyor olacaklar, ayrıca çok cömert olmaları da lazım. TED فعلى سبيل المثال الذكور الذين يقومون بحملات للإطاحة بحاكم ما، الأمر الذي ربما يحتاج شهرين أو ثلاثة حيث يجربون كل أنواع التحالفات في المجموعة، وهم أيضاً يصبحون كرماء للغاية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more