Eğer soygun tekrarlanırsa anlaşmanın bozulacağanı söylediler, yüzlerine karşı söylemek zorundayız. | Open Subtitles | يقولون إن أعدنا السرقة وخرقنا الإتفاق فعلينا أن نقول ذلك أمامهم. |
Ve bu yüzden eğer yapay bir yaşam oluşturacak ya da hayatın başlangıcını anlayacaksak ona bir şekilde enerji sağlamamız gerektiğini anlamak zorundayız. | TED | إذن فعلينا أن نفهم أننا إذا كنا بصدد خلق حياة اصطناعية، أو فهم أصل الحياة، فعلينا أن نمدّها بالقوة بشكل ما. |
Yani, eğer hücrelerimizi vücut dışında da mutlu etmek istiyorsak hücre mimarları olmak zorundayız. | TED | لذا فإن أردنا جعل الخلايا سعيدة خارج الجسم فعلينا أن نصبح مهندسي خلايا. |
Peki, yani hâlâ o yaşıyorsa o zaman ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً , إن كان لا يزال داخل جسده فعلينا أن نساعده |
Bir kaç adım atlayıp, boşlukları doldurmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | فعلينا أن نقفز خطوات ونملأ الفراغات ريثما ننتهي |
ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız ya da sökmemiz gerekir. | TED | وبعدها ينسد المنفذ، فعلينا أن نغسل الأنابيب بالسموم، أو يكون علينا أن نحفرها. |
Haydi, daha hızlı. Eğer birlikte yaşlanacaksak, daha sağlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | إن أردت أن نشيخ معاً فعلينا أن نكون سليمَي الصحة |
Fakat dönüşümün ikincisi olan iklim değişimi için yapılacakların kararını vermek zorundayız. | TED | لكن التحول الثاني، التحول المناخي، فعلينا أن نقرر ما سنقوم به. |
Ne yaşıyor olursa olsun, onu durdurmak zorundayız. | Open Subtitles | أيّا كان الأمر الذي تمر به فعلينا أن نوقفها |
Gerçekte bir kimsenin ne kadar acı çektiğini bilmenin bir yolu olmadığından, eski moda ağrı tablosuna güvenmek zorundayız. | Open Subtitles | وبما أنه لايوجد مقياس لمقدار ألم شخص فعلينا أن نعتمد على الرسم البياني العتيق |
Hayır, hayır.Gerçi, evi elimizde tutmak için, evet, popüler olmak zorundayız. Bu yüzden, düşündüm ki Shelley burada nasıl olacağımızı bize öğretebilir. | Open Subtitles | لا ، لأنه إن أردنا أن نبقى هنا فعلينا أن نكون محبوبين وبما أن شيلي هنا فربما تعلمنا كيف نكون كذلك |
O askerleri kurtarma görevine başladığımızdan beri ona "o ülkede" önemli biriymiş gibi davranmak zorundayız. | Open Subtitles | بينمانرسلفريقبمهمةلإنقاذأولائكَالمارينز، فعلينا أن نعامله كأصل عامل بالبلاد. |
Bak, eğer bunları parça yapıyorsa, Nolan'ı bulmak zorundayız. | Open Subtitles | اسمع، إن كانت القطعة الأثرية هي من يفعل هذا، فعلينا أن نجد نولان |
Serbestçe dolaşıyorlarsa, hapishanedeki gardiyanların kontrolünü ele geçirdiklerini farz etmeliyiz. | Open Subtitles | إذا كانوا يتجوّلون بحرّيّة، فعلينا أن نفترض أنّهم تمكّنوا من السيطرة على الحراس في السجن |
Herkes dinlesin. Bundan kurtulmak istiyorsak hep birlikte hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | اسمعوني جميعكم، لو أردنا أن نخرج من هذا المأزق، فعلينا أن نلزم بعضنا الآخر |
Eğer kaderimizde ölmek varsa onu kabul etmeliyiz, her ne olursa olsun. | Open Subtitles | لو كان مصيرنا هو الموت... فعلينا أن نتقبله، أيما تطلب الأمر. |
Eğer uzayın bir sınırı olduğunu keşfedersek başka bir zorlu ve rahatsız edici soruyla uğraşmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لو أننا فعلا أكتشفنا حدود للكون فعلينا أن نتعامل مع سؤال أخر صعب ومقلق |
Ama çatışma başlatırlarsa, onları öldürmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لكن إذا قاوموا، فعلينا أن نقتلهم |
Eğer paranın geri kalanını ödeyemezsen, Bir çözüm bulmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لو لن تستطيع الدفع فعلينا أن نجد حلا |
Yani; tükettiğimiz ve kullandığımız enerjiyi ölçebilmek gerekir, bunu ise "kalori" adını verdiğimiz birimle yaparız. | TED | لذا فعلينا أن نكون قادرين على قياس الطاقة التي نستهلكها ونستخدمها، ونفعل ذلك عن طريق وحدة تسمى السعرة الحرارية. |
Kimliğini gizlemek istiyorsa, buna saygı duymamız gerekir. | Open Subtitles | إذا أرادت أن تخفي من تكون فعلينا أن نحترم رغبتها بذلك |
Bir yandan da, yalnızca ikinci sınıf vatandaş olduğumuza memnun olmalıyız. | Open Subtitles | في الوقت الحالي فعلينا أن نرضى بكوننا مواطنات من الدرجة الثانية |
bu yüzden kızları eğitimden uzaklaştırmak yerine onları eğitime bağlayan ilke ve uygulamalar geliştiriyor olmalıyız. | TED | فعلينا أن نكوّن سياسات وممارسات من شأنها إبقاء الفتيات متصلين بتعليمهن، بدلًا من استبعادهن بعيدًا عنه. |