"فعلًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerçekten
        
    • Öyle
        
    • aslında
        
    • zaten
        
    • gerçekte
        
    • çoktan
        
    • Cidden
        
    • asıl
        
    • doğru
        
    • sahiden
        
    STEM çizgi ve grafik romanları, gerçekten bilinmeyen bir bölge gibi keşfedilmeye hazır. TED إن القصص والروايات المصورة في العلوم هي فعلًا كتلك الأرض المجهولة الجاهزة للاستكشاف.
    Biliyor musun, eğer gerçekten göbeğini deldirmek istiyorsan bir profesyonele git. Open Subtitles تعلمين، إذا كنتِ تودين فعلًا ثقب السرّة اذهبي عند شخص محترف
    Ne düşünürsen düşün, ben ideolog değilim. Bu ülkenin güvenliğini gerçekten önemsiyorum. Open Subtitles مهما كان رأيك، فلستُ خبيرة إديولوجية إني أحفل فعلًا لأمن هذه البلاد
    Bu birinin katkı sağlayabileceği en önemli yol, Öyle değil mi? Open Subtitles إنها فعلًا أفضل طريقة يمكن للمرء المساهمة بازدهار المدينة، أليس كذلك؟
    Ve kabalığı yaşamış olanların aslında çok daha kötü iş gördüğünü gördük. TED وما وجدناه هو أن الذين عانوا من الفظاظة يعملون فعلًا بشكل أسوأ.
    Bunlar gerçekten okumak istedikleri kitaplar. TED هذه هي الكتب التي يودّون فعلًا قراءتها.
    Bence çıkardığı ses de kurşun kalem kullanma deneyiminin büyük bir parçası ve gerçekten de duyulabilir bir sürtünme sesi var. TED أعتقد أنّ الصوت يشكل جزءًا أساسيًا من تجربة استعمال قلم الرصاص، فهو يملك خربشةً مسموعة فعلًا.
    Kriptolamayı daha kuvvetli yapmak için fiziğin temel kurallarını uygulama fikri beni gerçekten cezbetmişti. TED فكرة تطبيق قوانين الفيزياء الأساسية لجعل التشفير أقوى فعلًا أبهرتني.
    12 yaşındaki kızımı benimle birlikte götürdüm, çünkü gerçekten Gayla ile tanışmasını istiyordum. TED أخذت ابنتي ذات الـ12 عامًا معي، لأنني أردتها فعلًا أن تقابل غايلا.
    Sessiz bir evren çünkü teknolojinin kendisi gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor. TED وكون صامت لأن التكنولوجيا ذاتها، تشكل عائقًا لتطوير حضارة متقدمة فعلًا.
    gerçekten ne olacağını görmek için araştırma yaptık. TED لذا أجرينا الدراسة البحثية لمعرفة ما الذي سيحدث فعلًا
    Bunlar, kendilerini şehirlerimizde gösteren küresel sorunları gerçekten etkileyebilecek kararlar. TED تلك هي أنواع القرارات التي يمكنها أن تؤثر في المشاكل العالمية فعلًا التي تظهر في مدننا.
    Fark edilen ikinci şey, fakir ülkeler için eğimin gerçekten dik olduğu. TED الشيء الثاني الملاحظ هو للدول الفقيرة، المنحنى حاد فعلًا.
    Böylece, bu stratejilerin gerçekten işe yaradığına dair soru işareti kalmadı. TED لذلك فليس هناك شك أن هذه الإستراتيجيات فعلًا نجحت.
    Yaşlandıkça, gerçekten bir feminist olduğumu kabul etmeye başladım ve gururluydum da. TED وعندما كبرتُ، بدأت قبول أني مناصرة فعلًا للنساء، ومناصرة فخورة.
    Orada bulabildikleriniz gerçekten de kayıp dünyanın delilleri. TED ما تجده هناك هو فعلًا دليل على عالم مفقود.
    Bir arada çalışmak zorundalar, gerçekten ama gerçekten yabancı bir ortam, ve onlar için gerçekten yabancı bir ortam çünkü sıradışı. TED ويتوجب عليهم العمل معا في بيئة خطرة جدًا جدًا، وهي فعلًا بيئة غريبة عليهم لأنها غير اعتيادية.
    Ki yok Öyle bir şey. Kıçına bir kutu kalem soktuğumu düşünsene, imkânsız. Open Subtitles وهذا ليس صحيحًا، لكن يستحيل فعلًا وضع طن من أقلام التلوين في مؤخرتك
    Dr.Wertham aslında oldukça iyi bir adamdı. TED الدكتور ويرثام كان فعلًا رجلًا محترمًا.
    Ancak biz zaten atmosferi değiştiriyoruz, zaten üzerinde oynuyoruz. TED ولكننا غيرنا بالفعل غلافنا الجوي، عبثنا به فعلًا.
    gerçekte sahip olduğumuzla sahip olduğumuzu düşündüğümüz çok farklı. TED فما لدينا فعلًا وما نظن أنه لدينا مختلفان كثيرًا.
    Pasaportları çoktan almış ama sürekli onlar gelmeden gidemeyiz diyor. Open Subtitles إن الجوازات بحوزته فعلًا لكنه لا ينفك يقول لا يمكننا الرحيل حتى تصل
    Kesimi ve kumaşı, Cidden iyi görünüyor. Open Subtitles مع الخياطة والقماش، فإنها تبدو فعلًا رائعة
    Sağ ol da bana asıl lazım olan kafanı götünden çıkarman. Open Subtitles شكرًا، لكن ما أريده منك فعلًا أن تبصر مايجري من حولك.
    Ama bazı şeyler duydum ve doğru söylüyor gibi geliyor. Open Subtitles ولكني سمعت بعض الكلام , ويبدو ان كلامها صحيح فعلًا
    Bu vizyonun çok yakında gerçekleştiğini görmeyi sahiden de çok isterim. Open Subtitles أرغب فعلًا في أنْ أرى .هذه الرؤية تتحقق قريبًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more