"فقدت الوعي" - Translation from Arabic to Turkish

• bayıldı
• Bayılmış
• Bayıldın
• kendimden geçmişim
• bayıldım
• bayılmışım
• kendimden geçtim
• kendinden geçti
• Kendimden geçmiş
• Bilincini kaybetmiş
• sızmıştım
• baygındım
• Bilincimi kaybettim

bayıldı. Hava alması lazım.
لقد فقدت الوعي, يجب أن تفسحوا لها المجال

Zavallı, güç bela kendini bir hücreye atmış. Susuzluktan Bayılmış olmalı.
المسكينة كافحت لتدخل بزنزانة، لا بدّ وأنها فقدت الوعي بسبب الجفاف

Şu asit-kan olayını yapmaya çalışıyordum ve sanırım beynindeki birkaç kılcal damarı patlattım zira Bayıldın.
كنت أحاول تحويل دمائك لحمض وأظنني فجّرت بضع شعيرات دمويّة هامّة في دماغك، لأنّك فقدت الوعي.

Çocuklar, size yemin ederim ondan sonraki 12 dakika kendimden geçmişim.
يا أولاد ، أقسم على أنني فقدت الوعي لمدة 12 دقيقة

Dün akşam Tom Petty'in konserinde bayıldım ve öylece burada kalmışım.
لقد فقدت الوعي في حفل المطرب توم بيتي البارحة و بقيت

Senin için biraz temizlenecektim ama banyoya giderken biraz bayılmışım.
كنت أنتوي تنظيف نفسي قليلاً من اجلك لكني فقدت الوعي في طريقي للحمام

- Yalan yok, kendimden geçtim. Nasıldım?
سأكون صادقاً، فقدت الوعي تماماً كيف كان كلامي؟

Buraya gelirken kendinden geçti.
-لقد فقدت الوعي -هل ستكون بخير ؟

Kendimden geçmiş gibi davrandım ve o da beni yalnız bıraktı, kendimi o cehennemden dışarı attım.
تظاهرت بأنني فقدت الوعي وعندما تركني بمفردي هربت من ذلك الجحيم

Vücut ısısı düşünce, Bilincini kaybetmiş.
فقدت الوعي حينما إنخفضت درجة حرارتها

Bayan Baran bayıldı! Gidelim.
ألسيَدة باران فقدت الوعي لنذهب

Başka şeyler de söyleyecektim ama birden bayıldı ve düşmeye başladı.
كان هناك المزيد، لكنها فقدت الوعي وسقطت

Dayaktan Bayılmış. İki gün yoğun bakımda kalmış.
ضربت حتى فقدت الوعي , قضت يومين على الأجهزة

Bunu son içtiğimde Bayılmış ve Dekan'ın odasında uyanmıştım.
،تعلم آخر مرّة احتسيته فيها فقدت الوعي وافقت في مكتب العميد

Ellcrys'in önünde Bayıldın. Senin için endişelendim.
إنك فقدت الوعي بإزاء الإلكريس، واستبدّ بي القلق.

- Hastanede miyim? - Bayıldın.
هل أنا في المستشفى لقد فقدت الوعي

Neyse, bir süre kendimden geçmişim ve uyandığımda bir arabanın bagajında çıplak haldeydim.
بأيّة حال، فقدت الوعي لفترة وأفقت وأنا عارية في صندوق سيّارة.

- Arka koltukta kendimden geçmişim, efendim.
أين كنت؟ لقد فقدت الوعي في المقعد الخلفي, يا سيدي.

Omzuma darbe yediğim sırada bayıldım.
لقد فقدت الوعي عندما أصبت برصاصة في الكتف

Banyoda bayılmışım ve neredeyse boğuluyordum.
لقد فقدت الوعي وأوشكت على الغرق.

Bir kaç bardak daha bir şeyler içtim ve masanın üzerinde kendimden geçtim.
شربت هناك الكثير... و فقدت الوعي على الطاولة

Yine kendinden geçti.
ثم فقدت الوعي ثانية

Bu şeyleri öldürdükten sonra Kendimden geçmiş olmalıyım.
يبدو أنني فقدت الوعي بعد أن قتلت هؤلاء

Bilincini kaybetmiş gibi.
اعتقد أنها فقدت الوعي

Üniversitedeyken bir yurt partisinde sızmıştım ve uyandığımda üzerimde daha fazla kıyafet vardı.
في الكلّية فقدت الوعي في حفل أخوية وإستيقظت وأنا أرتدي ملابس أكثر

Üç haftadır baygındım sonra raydan çıkmış bir trenin vagonunda peşimde suikastçı bir kadınla uyandım.
فقدت الوعي قبل ثلاثة أسابيع، فانتهيت في قطار أحادي يخرج عن مساره، والآن امرأة قاتلة تطاردني

11 Ağustos 2001'de Bilincimi kaybettim.
أجل , لقد فقدت الوعي في الحادي عشر من أغسطس عام 2001.