"فقط أكره" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret ediyorum
        
    Seni bu hale getirdiğini için o heriften nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره هذا الرجل لأنه وضعك في هذا الموقف
    Hayır. Bir kelime bile yok. Bu aptal tavşandan nefret ediyorum! Open Subtitles لا ليست كلمة واحدة إني فقط أكره الأرنب المجنون
    Herkese zorla bir şeyler yaptırmasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره الطريقة التى يرهب بها الناس
    Bana öyle küçümseyici şekilde bakmasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره تلك النظرة التي يرمقني بها دائماً
    Ben sadece bütün gün bir ofise tıkılıp kalmaktan nefret ediyorum da. Open Subtitles كنت فقط أكره إحتباسه في مكتب مبنى طوال اليوم
    Çok haklısın. Ben yalnızca bana yanlış yapanlardan nefret ediyorum. Open Subtitles ذلك صحيح جداً, أنا فقط أكره الأشخاص الذين يعبثون معي!
    İki kızımın anlaşamamasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره عندما لا تكون فتاتاي على وفاق.
    Onun yanındayken kendimden nefret ediyorum. Bana yaptırdığı hareketler yüzünden. Open Subtitles أنا فقط أكره نفسي عندما أكون معها، والطريقة التي يجعلني التصرف.
    İnsanların ben yokken farklı davranmasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره عندما يتصرف الناس بشكل مختلف من وراء ظهري
    Ama benden bir şeyler saklamandan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره فكرة أنك تخفين عني بعض الأمور
    Her zaman senin önünde iyiymiş gibi davranmaktan nefret ediyorum sadece. Open Subtitles أنا فقط . أنا فقط أكره الشعور بأن علي دائماً وضع أبتسمة بوجهي وجه لكي
    Birinin pit bullara bakıp her seferinde onu yargılarcasına bakmasından nefret ediyorum işte. Open Subtitles أنا فقط أكره ذلك أكره أن يحكم شخص على كلب كلما راه
    Bu küçük yeni yetmenin gelip senin bin bir güçlükle kazandığın tüm o görkemini çalmasını görmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره أن أرى ذلك الفتى الجديد يسرق جميع أمجادك، بعد أن عملت بجد لتحققها، أكره ذلك.
    Hayır, zerre kadar yok. Sadece müziğinden nefret ediyorum. Open Subtitles لا ، ولا حتى قليلاً أنا فقط أكره موسيقاك
    Zaten ben temiz hava solumaktan da nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره إستنشاق كل ذلك الهواء النقي
    Her şeyin harcandığını görmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره رؤية الأشياء تضيع.
    Bundan nefret ediyorum. Beni rahatsız ediyor. Open Subtitles أنا فقط أكره ذلك.أنها فعلاً تزعجني.
    Sadece babam hakkında olanlardan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره الأحلام التي حول أبي
    Kötü haber vermekten nefret ediyorum ama... Open Subtitles ... حسنا هناك ... أنا فقط أكره أن أكون حامل للأخبار السيئة لكن
    Kendine bu kadar eziyet ettiğini görmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أكره رؤيته يضع نفسه أمام الأذى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more