"فقط بسبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sırf
        
    • tek sebebi
        
    • tek nedeni
        
    • yüzünden
        
    Sırf kâğıt üzerinde evliyim diye, iç dünyamda evli olacağım anlamına gelmez. Open Subtitles فقط بسبب أنّي متزوّج من الخارج، لا يعني إنّي متزوّج من الداخل.
    O bayanın lafına göre bir terslik olursa bunu kırmamız gerekiyormuş ama tuhaf şeyler olduğunu biliyorum ama Sırf onun lafı için de kırılacak bir şey değil. Open Subtitles على حسب تلك الانسة ان حدث شيء فعلينا تحطيمها حتى و ان كانت الامور غريبة لكنه ليس شيء يمكننا تحطيمه فقط بسبب ما قالته
    Sırf kızı vurmamak için ateş etmeyeceğimi sanma. Open Subtitles لا تتحرك لا تحسب أني لن اطلق النار فقط بسبب الفتاة
    Bunun tek sebebi... burada yaşayan bitki ve hayvanların yoğunluğu değil. Open Subtitles و هو ليس فقط بسبب كَثَافَة النباتات والحيوانات التي تعيش هنا.
    Taktiklerimiz aşırı gibi görünebilir, ama bunun tek nedeni çok daha büyük bir tehditle mücadele ediyor olmamız. Open Subtitles قد تبدو تكتيكاتنا مبالغ فيها ولكن هذا فقط بسبب ان ما نحن بصدد مواجهته يشكل تهديدا أكبر بكثير
    Sırf hakettiklerini düşündüğün için beyaz insanları öldürürsen öyle kolayca paçayı kurtaramazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع قتل رجال بيض فقط بسبب أنك تعتقد أنهم يستحقون ذلك
    Bak, Sırf Milhouse gitti diye arkadaşımmış gibi davranmak zorunda değilsin. Open Subtitles فقط بسبب رحيل صديقك لا يعني أن تتظاهر بصداقتي
    Sırf bir kaç ceset benimle konuştu diye artık her şeyi beklemeye almayacağım. Open Subtitles ... لن أترك حياتي مُعلقة بعد الآن فقط بسبب تحدث بعض الأموات إليّ
    Sırf bir kadın yalnız yaşıyor diye bu demek değildir ki o lezb... Open Subtitles فقط بسبب ان امرأة تعيش لوحدها لا يعني انها سحا..
    Tamam, eğer merak ediyor olsam bile, bu Sırf senin bu düşünceyi kafama soktuğun içindir. Open Subtitles حسناً .. و حتى لو تخيلت ذلك .. انه فقط بسبب انكِ جعلتني اتخيل ذلك
    Evet, evet, biliyorum, istiyorum büyülü kimseyle olmayın , Sırf hayatımda yaşamış her şeyin değildir. Open Subtitles حسناً ، نعم ، لكن تعلم أنا لا أريد أن اكون مع أي شخص سحري فقط بسبب كل شيء مر معي من خلال حياتي
    Buraya gelirken gizlice geçtiğim barikatların Sırf kimyasal bir sızıntı yüzünden konulmadığını biliyordum. Open Subtitles عرفت أن تلك الحواجز الطرقية التي مررت بها لم تكن هناك فقط بسبب تسرب كيميائي
    Sırf taşıdığınız kan yada sahip olduğunuz bilgiler için değil bizi doğru yolda tuttuğunuz için. Open Subtitles , ليس فقط بسبب دمك و معرفتك لكن لكي تبقينا منظمين
    Evet, Sırf bu ahmağın amcası John Landis diye onun yasalardan üstün olduğu anlamına gelmiyor. Open Subtitles وأنا مخاطبة الرهائن أجل, فقط بسبب عم الأحمق هو جون لانديز لا يعني أنه فوق القانون
    - Erkek arkadaşıydı. - Erkekler, Sırf daha güçlü olduklarını... Open Subtitles أنه صديقها الرجال هم يعتقدون فقط بسبب أنهم الأقوى
    Yani sonuçta, Sırf L.A.'deyim diye, birbirimizi görmeyeceğiz anlamına gelmeyecek. Open Subtitles أقصد، فقط بسبب إقامتي بلوس أنجلس هذا لايعني أننا لن نرى بعضنا
    Ama bunun tek sebebi, burada annem ve kızımla yaşıyor olduğum içindir. Open Subtitles ولكن هذا فقط بسبب أنني أعيش مع أمي وأبنتي
    Bak, bahsi ilk açıldığında birazcık bir tereddüt yaşamış olabilirim ama bunun tek sebebi şu sıralar başımızdan sürüyle şey geçiyor oluşu. Open Subtitles ربما كان هناك تردد بسيط عندما اتاني الخبر اولاً لكن ذلك فقط بسبب ان لدينا الكثير من الامور هنا
    Turnuvaya katılmamızın tek sebebi, Marshall'lı kızların geri zekâlı olmaları. Open Subtitles لقد وصلنا إلى هنا فقط بسبب حماقة فتايات مارشال.
    Haklısın, fakat bunun tek nedeni Open Subtitles أنت محقّ ، لكنّ ذلك كان فقط بسبب أنّني لم أرغب في ان ألقي عليك حملاً
    Bu yalnızca ilk defa içinde kullanılacak fonksiyonel, kullanılabilir modülleri yapan yüksek hıza sahip 3B baskının gelişmesi yüzünden mümkün. TED إنه ممكن فقط بسبب تطور الطباعة الثلاثية الأبعاد السريعة، والتي للمرة الأولى ستصنع وحدات عملية وفعالة لتدخل فيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more