"فقط شيء واحد" - Translation from Arabic to Turkish

• tek bir şey
• Bir şey daha
• tek önemli şey
• tek şey
• tek birşey

Sadece tek bir şey zaferimi perçinleyebilir.
فقط شيء واحد من الجائز أن يحقق لي مجد أضخم.

Sadakatinin şüphe yaratması sebebiyle sana tek bir şey sormak istiyorum.
لذا بولائِكَ أَنْ يُشكّكَ فيه، أنا فقط أردتُ لسُؤالك فقط شيء واحد.

Sadece tek bir şey daha iyi hale getirebilirdi:
فقط شيء واحد سيجعله أفضل: عمله بعزفٍ منفرد

tek bir şey daha söyleyeceğim.
لدي فقط شيء واحد اريد ان اقوله

Onlar için tek önemli şey güvenleri.
لديهم فقط شيء واحد لصالحهم: ثقتهم بأنفسهم

Onu kurtarmak için yapabileceğin tek şey var.
لإنقاذه. فقط شيء واحد الذي أنت يجب أن تعمل.

O halde bana birşeyin sözünü ver, sadece tek birşey:
اذاً عدني بشيء . .. فقط شيء واحد

Ama söz konusu olan insan kimyası olunca, önemli olan tek bir şey vardır ya sahipsinizdir ya da değilsiniz.
لكن متى أنت تتحدّث عن الكيمياء الإنسانية كناك فقط شيء واحد يهم ..أمّا أن تملكه.

Eğer öyleyse, yapmamız gereken tek bir şey var.
الفرسانالسود إذا كنا كذلك, فهنالك فقط شيء واحد علينا أن نفعله

Bundan böyle çocuk için sadece tek bir şey vardı.
من الآن فصاعداً هناك سيكون :للولد فقط شيء واحد

Güzel, o zaman sana yardım edebilecek tek bir şey var.
حسنا , اذا يوجد فقط شيء واحد يمكن ان يساعدك 382 00: 50: 50,680

- Senden istediğim tek bir şey var.
أريد فقط شيء واحد منك. تفضل. كما يقولون.

Bir şey daha var teğmen.
فقط شيء واحد تاني ، ايها الملازم

- Bir şey daha var.
ـــ فقط شيء واحد سيدي ـــ ماذا ؟

Sormak istediğim Bir şey daha var.
هناك فقط شيء واحد اود ان اسأل عنه

Bir şey daha var.
هناك فقط شيء واحد مؤكد

Tamam ama Bir şey daha var.
حسناً لكن هناك فقط شيء واحد

Büromuzun standart zorunluluklardan geriye bir tek şey kaldı.
هنالك فقط شيء واحد الذي تطلبه معايير مكتبنا

Bubba'ya göre yapmamız gereken tek birşey kalmıştı.
شَعرَ بوبي ذلك هناك فقط شيء واحد تَوجّهَ به الي لنَعمَله...