Bütün bu ev halkı ve her şey, sadece senin için pervane olmuş durumda. Seni rahat ettirmek ve iyileşmene yardımcı olmak için. | Open Subtitles | هذا المنزل يعمل بكامل طاقته فقط لأجلك ، لمساعدتك على التحسن |
Sessizliğimi affetmelisin, çünkü sadece senin için mücadele ettim. | Open Subtitles | لذا يجب أن تغفري لي صمتي لقد كافحت فقط لأجلك |
En üst rafta sadece senin için ayırdığım çok güzel bir yer var. | Open Subtitles | لدي مكان جميل بإعلى الرف محجوز فقط لأجلك |
Üç tanesini oyundan çıkaracaktım ama sadece bir kişi olsun. sırf senin için. | Open Subtitles | أقصد أنّي كنت سأختار 3 لأقتلهم، لكنّي سأختار واحدًا فقط لأجلك. |
Bir deneyeceğim, sırf senin için. | Open Subtitles | أنا سوف تعطيه مغلقة، فقط لأجلك. |
Sorun değil. Ama sadece sizin için, çünkü en iyi müşterimizsiniz. | Open Subtitles | "حسناً، سأفعل هذا فقط لأجلك سيد "جاكوب لأنك زبوني المفضل |
- Bir dahaki sefere sadece senin için özel bir yemek hazırlarım. | Open Subtitles | في المرة القادمة جعل العشاء خاص فقط لأجلك. |
Ama sadece senin için burada kalamam. | Open Subtitles | و لكن لا استطيع ان ابقى هنا فقط لأجلك |
Evet, giyiyorum sadece senin için. | Open Subtitles | أجل، أنا أرتدي سلك. فقط لأجلك. |
- sadece senin için... Nerede? | Open Subtitles | فقط لأجلك أين هو ؟ |
- sadece senin için... Nerede? | Open Subtitles | فقط لأجلك أين هو ؟ |
sadece senin için birşeyler getirdik. | Open Subtitles | لقد جلبنا بعض يعود فقط لأجلك. |
Bunu sadece senin için yapacağım. | Open Subtitles | سوف أفعل ذلك فقط لأجلك |
sırf senin için kırmızı giydik. | Open Subtitles | ارتدى الحمراء فقط لأجلك. |
sırf senin için aşk şarkıları öğrendim | Open Subtitles | أتعلم القصص الحب فقط لأجلك. |
Haberin var mı, bunu sırf senin için burada saklıyordum. | Open Subtitles | بقيت أحتفظ بهذه هنا فقط لأجلك |
sırf senin için güzelim." Bu bir. | Open Subtitles | حبيبي فقط لأجلك." في اثنين. |
Listeye sadece sizin için yeni bir şarkı ekledik. | Open Subtitles | لقد قمنا بتأليف أغنية جديدة فقط لأجلك |
sadece sizin için bir barbekü. | Open Subtitles | والشواء فقط لأجلك. |