Bu yeni bir fikir değildi Böyle fikirler genelde yeni olmaz. | TED | لم تكن فكرة جديدة. نادرًا ما تكون أفكار مثل هذه جديدة. |
Fakat yeni bir fikir ortaya koyduğunuz anda her yeni fikre iki kelimeyle başlayan garip bir yanıt verme modası var. | TED | ولكن في اللحظة التي تقدمون فيها فكرة جديدة، هناك ذلك الميل الغريب العجيب للرد على كل فكرة جديدة. بدءًا بكلمتين اثنتين. |
İşte İnternet'in fikirlerinden doğan yeni bir nakliye ağı için yeni bir fikir. | TED | إذاً فنحن هاهنا: فكرة جديدة عن شبكة نقل المعتمدة على أفكار مستوحاة من الإنترنت. |
yeni bir fikrim var. | Open Subtitles | تعال هنا ، لدي فكرة جديدة استمع الي |
Bu deneyimler yeni fikirler oluşturmama neden oldu. Mesela: Olumsuz risk almanın tezatı da geçerli mi? | TED | وهذه الدروس المستفادة قادتني إلى فكرة جديدة مثل: هل المخاطرة غير السلبية حقيقةٌ أيضاً؟ |
Ve o sadece bana baktı ve kahkaha attı ve dedi ki, dedi ki: "Adam, bu gerçekten alışılmışın dışında yeni ve ilginç bir fikir, ama biz aşırı derecede muhafazakar bir organizasyonuz. | TED | نظر إلي ، ضحك وقال قال :" آدم ، إنها فكرة جديدة حقا ، ولكننا مؤسسة محافظة متشددة |
Savaşın terörizm konusundaki düşüncesi, savaşın yeni fikri açısından bakıldığında anlaşılabilir. "Sonsuz adalet" adına başta böyle demişlerdi. | Open Subtitles | فكرة الحرب على الإرهاب قد تكون غير مفهومة من حيث فكرة جديدة عن الحرب العدالة الأبدية، إنهم يطلبونها أولاً |
Güya, İranlıların yeni bir fikri varmış adamları Amerika'dan seçmek. | Open Subtitles | يفترض أن، الإيرانيون كان لديهم فكرة جديدة.. التجنيد بداخل أمريكا |
Biz de her iki grubun da katıldığı bu fikir toplantısını organize ettik ve polis merkezi için tamamen yeni bir fikir bulduk. | TED | لذلك نظمنا هذه الجلسة لإيجاد الأفكار حيث يشارك فيها مجموعتان، و لقد خلُصنا إلى فكرة جديدة برمتها من أجل مركز الشّرطة. |
Şuna bak. Saç kesimi için yeni bir fikir. | Open Subtitles | انظرى الى هذا فكرة جديدة تماما لقص الشعر |
Bir şirketin, bir bitkiye sahip olması fikri yeni bir fikir. | Open Subtitles | الفكرة القائلة بأن أي شركة يمكن ان تملك المحاصيل الغذائية فكرة جديدة لم تكن موجود حتي الثمانيات |
Öpüşmekle ilgili yeni bir fikir edindim. Gel bakalım buraya sen! | Open Subtitles | لقد جائتني فكرة جديدة حول التقبيل تعال هنا |
Tamam, yeni bir fikir. Karen, Bobby'nin yanına git. | Open Subtitles | حسنا، فكرة جديدة كــارين، إلـى الوراء بجانب بــوبي |
Senin için yeni bir fikir ama bir deneyelim. | Open Subtitles | فكرة جديدة بالنسبة لك، ولكن دعننا نحاول ذلك. |
yeni bir fikir bulmuş. Eve içki teslimatı. | Open Subtitles | لقد خطرت له فكرة جديدة وهي توصيل الخمور للمنازل |
Şimdi bu yeni bir fikir mi? | TED | ولكن هل ما أقوله فكرة جديدة ؟ |
Sonra yeni bir fikir daha öne sürdüler: Dünyaca ünlü tasarımcılar getirelim ve bırakalım topluluklara ulaşıp bu güzel bahçeleri yapsınlar, belki bu sefer sadece yiyecekten ibaret olmaz. | TED | ثم كان لديهم فكرة جديدة أخرى: دعونا نُحْضِر مصممين عالميين ونخرجهم إلى المجتمعات وصُنع هذه الحدائق الجميلة، وربما لا يقتصر الأمر على الطعام فقط. |
Fotoğraf çekimi için yeni bir fikrim var. | Open Subtitles | فكرة جديدة لجلسة التصوير |
yeni bir fikrim var. | Open Subtitles | خطرت لي فكرة جديدة |
Telefon hatları vardı, bu yüzden internet gibi yeni fikirler getirmek çok kolay. | TED | لديهم خطوط الهاتف, لذلك فإنه من السهل جدا تطبيق فكرة جديدة , مثل الإنترنت. |
Diğer yeni fikirler gibi bu da kolay değildi. | TED | كما هو الحال مع أي فكرة جديدة ، لم يكن ذلك سهل. |
Bana baktı, kahkaha attı ve dedi ki: "Adam, bu gerçekten alışılmışın dışında yeni ve ilginç bir fikir, ama biz aşırı derecede muhafazakar bir organizasyonuz." (Kahkahalar) Bunu daha önce de duydum. Nasıl gittiğini biliyorum. | TED | نظر إلي ، ضحك ، ثم قال " آدم ،إنها حقا فكرة جديدة ، ولكننا جمعية متحفظة " (ضحك) لقد سمعت هذا الكلام من قبل . |
Bu patronun yeni fikri. | Open Subtitles | هذه فكرة جديدة من قبل الزعيم |
Ve her zamanki gibi yeni bir fikri vardı, küçük kardeşine ait, içini düzenli olarak boşalttığı domuzcuk kumbarası... tarafından finanse edilen. | Open Subtitles | وكما هو الحال دائما, كان لديها فكرة جديدة بتمويل من حصالة نقود شقيقها الأصغر التي على شكل خنزيز والتي اعتادت على إفراغها بالكامل بانتظام |