- Şunu Bir düşün, Harry ucuz, kısacık, heyecanlı bir gecelik olay için iyi bir kadının aşkına ihanet etmek istiyor musun gerçekten? | Open Subtitles | فكر بها يا هاري أتخون حبيبتك من أجل عاهرة رخيصة تسعى لليلة واحدة؟ |
Yarım saatte kaç kapı açabilirsin, Bir düşün? | Open Subtitles | كم يمكنك أن تفتح خلال نصف ساعة؟ فكر بها. |
Uzun bir tatilmiş gibi düşünün, sadece siz gitmiyorsunuz o size geliyor. | Open Subtitles | فكر بها كأجازة كبيرة عدا أنك لا تذهب إليها بل هى تأتى إليك |
Başka bir taneyi gömülmekten kurtarmak olarak düşünün. | Open Subtitles | فكر بها على أنها محاولة لتحاشي دفن جثة أخرى |
Onu düşün, bu riskIi. | Open Subtitles | فكر بها , الموضوع مخاطرة بحياتها |
- Düşünsene, benim rehber öğretmenim değersiz biri. - Anlıyor musun ? | Open Subtitles | فعلاً فكر بها, مستشاري الإرشادي كان تافه نوعا ما |
Kumsalda bir gezinti gibi düşün... havaya uçmak üzere olan bir kumsal. | Open Subtitles | فقط فكر بها كالنزها على الشاطئ. الشاطئ الذي اقترب من الانفجار. |
Şöyle düşün bu hormonu San Francisco koyuna boşalttığımızda dostumuz oraya gelmek için can atacak. | Open Subtitles | فكر بها سأسقاط طعم ليأتى صديقنا لقاعدة سانفرانسيسكو |
- Bir düşün, Fred. - Oh, sonunda anlaşıldı. | Open Subtitles | فكر بها ، فريد - أوه ، في النهاية كل شيء له معنى |
Ama iyi de fikirmiş hani. Hadi ama. Bir düşün. | Open Subtitles | إنها فكرة جيدة هيا فقط فكر بها |
Al bunu. Bir düşün. | Open Subtitles | خذ هذه , فكر بها |
Tamam, en azından Bir düşün. | Open Subtitles | حسناً ولكن فكر بها |
Bir de şöyle düşünün, eğer $2 olsaydı, size birini verirdim, değil mi? | Open Subtitles | فكر بها بهذه الطريقة لو كان معي 2 دولار سوف أعطيك واحد ، أليس كذلك؟ |
Succubus gibi düşünün. | Open Subtitles | بتحويلهـا إلى نصف إلـه مصاصة للدمـاء فكر بها كأنها شيطـانة |
Bunu bir puzzle olarak düşünün, ve bu puzzleda hangi parçanın nereye oturacağını bilmek oldukça zor, fakat bütün resmi görmek için, bütün parçalarla ilgili bilgi sahibi olmalısınız. | TED | فكر بها كقطعه فسيفساء, من الصعب القول بأن اي قطعه في فسيفساء كانت اساسيه لبناء الفسيفساء, لكن لبناء الصوره الكامله, تحتاج لكل قطع المعلومات. |
- Ah evet, bir tane var. - Onu düşün. | Open Subtitles | ــ أجل، هناك واحدة ــ فكر بها |
Haydi, adamım. Düşünsene bir. Suratına "kıllı taşak" diye kim yazdı? | Open Subtitles | هيا يا رجل مجرد فكر بها من كتب على وجهك كرات الشعر ؟ |
Hayır, Düşünsene... Hep bir yerleri yaralanırdı. | Open Subtitles | لا, فكر بها, دائماً يتعرض للأذى |
Bunu sevdiğimiz herşeyden uzak bir tatil gibi düşün. | Open Subtitles | فكر بها كأنها عطلة . من كل شئ أعتدنا على حبه |
Parası ödenmiş balayı gibi düşün. | Open Subtitles | لا تفكر بها كأنها حرب فكر بها كأنها شهر عسل مدفوع اجره |
Ted, şöyle düşün: | Open Subtitles | تيد .. فكر بها بهذه الطريقة : ِ |