İstersen dışarı çıkınca Bunu bir düşün de nehre bir bak. | Open Subtitles | فكر في هذا عندما تخرج من هنا و تلقي نظرة الى الأسفل |
Ama buraya dönecek güce kavuştuğunda, Bunu bir düşün. | Open Subtitles | و لكن بينما أنت تستعيد قوتك للعودة هنا فكر في هذا |
Bunu bir düşün tamam mı? | Open Subtitles | فقط فكر في هذا الكلام , أتفهم ؟ |
Bir düşünsene, beş milyon dörde bölünecek. | Open Subtitles | فكر في هذا ، 5 ملايين تقسم على اربعة |
Bir düşünsene, Nathan aynı anda üç banka birden soyuluyor. | Open Subtitles | الآن ، فكر في هذا ، ناثان... تسلب ثلاثة بنوك في نفس الوقت |
Julie. Düşün bunu, lütfen. | Open Subtitles | -جولز" , فكر في هذا , رجاءً" |
Bir yanım bunun bir çeşit armağan olduğunu düşünemeden edemiyor. | Open Subtitles | كما تعلم، جزء مني لا يمكنه المساعدة، ولكن... فكر في هذا الأمر وكأنه هبة، أتفهم قصدي؟ |
Şimdi sadece şunu düşünün: nöronlardan oluşan bir şebekeniz var, ve şimdi şebekenin pozisyonunda basit bir mekanik değişiklik var ve zihinsel deneyiminizde bir kayma hissediyorsunuz. | TED | فقط فكر في هذا: لديكم شبكة من الخلايا العصبية، والآن لديكم تغيير في المستوى الميكانيكي في وضع الشبكة وتحصل على تشويه في تجربتك العقلية. |
Bunu bir düşün. 5 milyon, 4'e bölünecek. | Open Subtitles | فكر في هذا ، 5 ملايين تقسم على اربعة |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | فكر في هذا , وبينما أنت تقوم بذلك |
Pekâlâ, beni bir dinle, Bunu bir düşün. | Open Subtitles | حسنا ، فقط أصغ الي ، فكر في هذا |
Bunu bir düşün. Bütün dünyaya bu konuda yazacağım. | Open Subtitles | فكر في هذا (إدوارد) فكر ماذا سيكتب عنك العالم |
Bunu bir düşün, eğer bir yere sahip, olmak istiyorsan böyle bir yer olmalı.. | Open Subtitles | فكر في هذا ، لو كان عندك هنا |
Bunu bir düşün, onlar hızlılar, güçlüler... | Open Subtitles | ...فكر في هذا, إنهم سريعون, أقوياء |
- Hayır, Bir düşünsene... | Open Subtitles | . لا , فكر في هذا |
Bir düşünsene. - Annen mi? | Open Subtitles | فكر في هذا , والدتك؟ |
Bir düşünsene. | Open Subtitles | لذلك ، فكر في هذا الأمر |
Düşün bunu. | Open Subtitles | فكر في هذا |