- Şifreyi çözdün. - Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | لقد فككت الشفرة لا كل ما فعلته اني تعرفت على |
Sanırım şu ufak şeyi şurdan çözersem ve şunu da şuraya indirirsem. | Open Subtitles | أعتقد لو فككت هذا الشيء الصغير هنا وننزل هذا هنا |
Roman, ellerimi çözer misin lütfen? | Open Subtitles | رومان), هلا فككت وثاقي, أرجوك). |
Hemen ellerini çözdüm, işte o zaman oradan gelen bir silah sesi duydum. | Open Subtitles | فككت قيده على الفور وذلك عندما سمعت العيار الناري قادم من هناك |
Bunu yapmamı istememiştin ama ben yine de kırdım. | Open Subtitles | ولكننى قد فككتها انت حتى لم تطلب منى فعلها ولكنى قد فككت الشفرة على اى حال |
Şimdi de ellerimi çözersen; kendi kendime beslenebilirim. | Open Subtitles | والآن,إذا فككت وثاقي, أستطيع أن أطعم نفسي. |
Sabit hat da kesilmiş ve kısa dalga telsizimin ses panelini geçen hafta bir deney için parçaladım. | Open Subtitles | و قد فككت إرتداد الراديو من أجل تجربة الإسبوع الماضي لذلك ليس لدينا أي طريقة للإتصال بالشرطة. |
- Şifreyi kırdın. - Hayır. Ben sadece tesadüfen sinyali buldum. | Open Subtitles | لقد فككت الشفرة لا كل ما فعلته اني تعرفت على |
Tamamen kapatıldı ve konuklar dağıtıldı. | Open Subtitles | فككت بالكامل. وتم إعادة استيعاب النزلاء. |
Bunun şifresini sen mi çözdün? | Open Subtitles | انت تقول انك فككت رموز هذه |
Neden kelepçelerimi çözdün? | Open Subtitles | لماذا فككت قيودي؟ |
İpi sen mi çözdün? | Open Subtitles | هل فككت ذلك الحبل؟ |
Üzgünüm, ama onu çözersem her zaman kaçıyor. | Open Subtitles | أنا آسفه، إنه دوما ما يهرب إذا فككت صًدارته |
Eğer şifreyi çözersem mesajı Çinliler de okuyacak demektir. | Open Subtitles | , اذا فككت شيفرة الرسالة هذا يعني أن الصينين . سيعرفون محتواها أيضاً |
Ellerini çözer misin, lütfen. | Open Subtitles | هلا فككت يداه؟ |
çözdüm galiba. Emin olmak için canlı bir sistem üstünde test etmeliyim. | Open Subtitles | لقد فككت الشفرة بالطبع لأعرف، علي إختبار النظام |
Güzel bir mücadele oldu ama sonunda şifreyi kırdım. | Open Subtitles | لقد كان الوضع صعباً، لكنني فككت الشيفرة. |
Bir daha yapmayacağım, beni çözersen kimseye ne olduğunu söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك ثانيةَ إن فككت وثاقي، لن أخبر أحد قط عمّا حدث |
Bunları yapabilmek için emar makinemizi parçaladım ben de. Elektromıknatıslar. | Open Subtitles | لذا فككت آلة الرنين المغناطيسي خاصتنا لصنع هذين المغناطيسان، حين يدخل غيردر من هذا الباب |
Yani beş şekil değiştirici. Kodu nasıl kırdın? | Open Subtitles | خمسة متحولين، كيف فككت الشفرة؟ |
Tamamen kapatıldı. | Open Subtitles | فككت بالكامل. |
Arka kapıdan girip hard diskini deşifre ettiğim zaman bunları buldum. | Open Subtitles | ما إن كنت في الباب الخلفي , حيث فككت تشفير القرض الصلب حتّى وجدتُ تلك الأشياء |
Bir aileyi ayırdım, ve Cleveland Jr.'ın sahip olduğu tek arkadaşını gönderdim. | Open Subtitles | انا فككت عائلة وارسلت الصديق الوحيد لكليفليند الابن بعيداً |