Bir dahaki sefere beni mutlu etmek istediğinde yapma. | Open Subtitles | والمرة القادمة إذا أردت إسعادي ، فلا تفعل |
Bir dahaki sefer 17 yaşında bir kızı sarhoş edersen bunu burada yapma. | Open Subtitles | أسدني صنيعاً، عندما تريد أن تُسكر مراهقة ثانيةً، فلا تفعل ذلك هنا. |
Bana bir şey açıklaman istemediğini söylediğinde, yapma. | Open Subtitles | لذا أرجوك عندما تقول أنك لا تريد أن تبرر نفسك لي فلا تفعل |
Eğer bunu gerçekten yapmak istiyorsan, yalnız yapma! | Open Subtitles | إن كنت تريد القيام بذلك فلا تفعل ذلك منفرداً |
Ne yapacağını bilmediğin için hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | أعلم أنك تجهل ما تعرفه ، فلا تفعل شيئا |
Eğer denemeyi düşünüyorsan, yapma. | Open Subtitles | إن كنتَ تفكّر بوضع ذلك , فلا تفعل |
Ve asla kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma. | Open Subtitles | و إن كنت لن تقوم بذلك " " فلا تفعل بالآخرين ما لا تحب لنفسك " |
Bana birazcık değer veriyorsan lütfen yapma bunu. | Open Subtitles | إن كُنتَ تُكنّ لي أيّ تقدير... فلا تفعل هذا، رجاءً. |
- Beni seviyorsan bunu yapma. | Open Subtitles | إذا كُنت تُحبّني، فلا تفعل هذا |
Zaten korkuyorlar. yapma! Hey... | Open Subtitles | إنهم خائفون ، فلا تفعل هذا هل تعزف؟ |
Corey, keşiflere gitmek istemiyorsan, yapma o halde. | Open Subtitles | إذا لا تريد تغيير الطريق يا (كوري) فلا تفعل |
Eğere buna razı değilsen o zaman bunu yapma. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد فلا تفعل هذا |
- Ben umursardım, bu yüzden yapma! | Open Subtitles | أنا أهتم، لذا فلا تفعل ذلك! |
Sen Ellen değilsin, o yüzden yapma. | Open Subtitles | أنت لست " آلين " فلا تفعل |
O zaman yapma. | Open Subtitles | فلا تفعل إذاً |
yapma zaten. | Open Subtitles | فلا تفعل إذاً |
Bunu yapma. | Open Subtitles | فلا تفعل ذلك. |
yapma madem. | Open Subtitles | فلا تفعل إذًا. |