"فلا مفرّ" - Translation from Arabic to Turkish

• yok

Oyunu bitirmek istiyorsanız onunla kapışmaktan başka çareniz yok.
إذا أردتم أن تهزموا اللّعبة، فلا مفرّ لكم من قتالهم.

Sevdiğim ağabeyimi geri alabilmek için, güvenmediğim ağabeyimle birlikte çalışmaktan başka bir şansım yok.
"والآن، لاستعادة أخي الحبيب" "فلا مفرّ لي من التعاون مع أخي الذي لا أثق فيه"

Yol aniden kesildi, düşmandan kaçacak yer yok.
بانسداد الطريق فجأة فلا مفرّ من المفترس

"...üzerimden atamadığım bir korkuyla yaşıyorum... "...ve cesaret denen bir şey yok.
"إذ يشلّني جفول اليقظة فلا مفرّ لي ولا أنيس"