"فلح" - Translation from Arabic to Turkish

• işe yaradı
• işe yaradığını
• işe yaramıştı
• yararsa
• yarıyor

İşe yaradı. 10 yaşındaki çocuk için hiç de fena değildi.
حسناً، لقد فلح هذا. ليس سيئاً لطالب في العاشرة مِن عمره.

Birleşik Devletlerde işe yaradı, Fransa'da işe yaramadı, Almanya'da henüz işe yaramadı.
ولقد فلح الأمر بالولايات المتحدة ولم يؤتي ثماره في فرنسا. ولم ينجح فى المانيا.

Bu yöntemin sende işe yaradığını söyleme sakın.
لا تخبريني كلامي هذا فلح معك حقًا

İşe yaradığını nereden bileceğiz?
كيف سنعلم ان الامر قد فلح ؟

Daha önce bu taktik işe yaramıştı çünkü eşit şartlardaydık.
الأن ، لقد فلح الأن لأننا متساويان ...الأن

Bu işe yararsa, elde ettiğimiz verileri kullanarak işlemin aynısını bu galaksideki gemilerimizde kullanmak için geliştirebileceğimizi düşünüyoruz.
اذا فلح الامر, ربما نكون قادرين علي استخدام البيانات, لاعادة تصميم عمل واحدة من سفننا هنا في هذه المجرة.

Gördünüz mü işe yarıyor.
أُنظري كيف فلح الأمر ؟

Kısa cümleler kurdum, şarkı söylemedim, güldüm gülümsedim, telâfi seksi istiyorum dedim, ve işe yaradı.
لقد تكلمت بجمل قصيرة، ولم أغني ضحكت وابتسمت، وقلت انني بحاجة لجنس انتقالي وقد فلح ذلك، تماماً لقد دعاني للخروج

İşe yaradı demek. Oberon buraya geliyor o zaman.
إذا لقد فلح الأمر يبدو أن أوبيرون قد نجا

Onu uzaklaştırmamız lazım. Bu işe yaradı işte. Canavarı yanımıza çekeceğim.
يجب ان نجذبه بعيداً عن هناك حسناً ، لقد فلح ذلك حسناً ، سأجذب الوحش قريباً

Evet, ikide durmamız gerekiyordu ama hepsi işe yaradı çünkü o başarılı.
كان من المفترض أن نكتفى بطفلان لكن قد فلح الأمر لأنه ناجح للغاية.

İşe yaradı. Vicdansız daha iyiyimdir belki.
حسناً، لقد فلح الأمر لذا أنا بحال أفضل بدون ضمير

İşkence işe yaradı. Nasıl olduysa, hayatta kaldın.
النظام قد فلح بطريقة ما لقد نجوت

Onlarla konuşman için mükemmel bir fırsat. Saldırılar işe yaradı.
الفرصة مواتية للحديث معهم الهجوم فلح

Ne kadar işe yaradığını gördün mü?
أُنظري كيف فلح الأمر ؟

- Sana neyin işe yaradığını söyleyeyim.
-سأخبركِ ما فلح .

Neyse ki bu da işe yaramıştı.
-لحسن الحظ, هذا فلح أيضاً

Irak'ta işe yaramıştı.
لقد فلح الأمر في "العراق".

- Lizzie. - İşe yaramıştı. Dur.
لقد فلح أنتظري

İşe yararsa, beni kurtarmana izin veririm.
و لو فلح الامر سأدعك حينها تنقذني

İşe yarıyor gibi görünüyor.
لانه يبدو وكانه قد فلح