Hasta diyaliz yoluna gitmeyi seçerse, elimizde yepyeni bir ürün var. | Open Subtitles | إن اختار المريض الديلزة فلدينا منتج يجب أن تتفقدوه |
Eğer gerçeği açıklamayı seçersen bil ki bizim de elimizde seni demir parmaklar ardına götürecek şeyler var. | Open Subtitles | إذا رفضت أن تقر بالحقيقة فلدينا جميع مايلزمنا لزجك خلف القضبان |
Yaptıklarına dikkat etsen iyi olur. Korumamız gereken bir namımız var. | Open Subtitles | من الأفضل أن تغيرّي طريقتك فلدينا سمعة للتمسك بها |
Kazanmamız gereken bir savaş var. | Open Subtitles | والان دعنا ننطلق فلدينا معركة لنفوز بها هنا |
Peki bizim yapabileceğimiz bir şey var mı? Rahip bulalım mı? | Open Subtitles | فلدينا من هم قادرون على هذا فليكن كاهن او شيىء كهذا |
Gidip görelim öyleyse. Trafik sorun olmaz, bizde Tardis var. | Open Subtitles | دعنا نذهب لنرى إذاً ، لن يوقفنا الزحام فلدينا التارديس |
Ve eğer kültümüz hakkında görüp de hoşlanmadıklarımız varsa, o zaman bir tercihimiz vardır. | TED | وإذا كانت هناك أشياء نراها ولاتعجبنا في ثقافتنا، فلدينا خيار. |
Çok fazla verimiz var, bu yüzden de çok fazla güce sahibiz. | TED | إننا نملك الكثير من البيانات ، لذا فلدينا الكثير من القوة والسلطة. |
Yani elimizde politik görünmeyen politik bir adam kaçırma var. | Open Subtitles | إذن فلدينا إختطاف سياسي لا يبدو كأنه سياسي |
Eğer öyleyse, elimizde tehlikeli bir elektrik salgını olacak. | Open Subtitles | إن كان كذلك، فلدينا وباء الإعدام بالكهرباء بين أيدينا |
elimizde kanit var. Istatistik var. | Open Subtitles | فلدينا الدليل ، ولدينا المخططات البيانية |
Fakat şimdi elimizde süreci çok daha kısa zaman ölçeğinde taklit edebilen bir cihaz var. | Open Subtitles | ولكن الأن فلدينا بين أيدينـا جهاز يمكننا من استكمال ذلك بجدول زمنى أقل بكثير |
Kazanmamız gereken bir savaş var. | Open Subtitles | والان دعنا ننطلق فلدينا معركة لنفوز بها هنا |
Ve yine ölümsüzlüğü elde etmek için acı çekmesi gereken kahramanımızla Hıristiyanlık arasında ilginç bir benzerlik vardır. | Open Subtitles | وها هنا مره أخرى نجد تشابه مع احدى القصص المسيحية فلدينا بطل عانى الكثير حتى يصبح خالداً |
Belki biraz dinlenmelisin. Sabah konuşmamız gereken şeyler var. | Open Subtitles | ربّما عليكِ أخذ قسطٍ من الراحه، فلدينا بعض الأشياء لنناقشها في الصباح |
Onun en iyi dostu olmaya da kalkma. Yeterince dostumuz var bizim, sagol. | Open Subtitles | ولا تكن صديقها المفضل فلدينا ما يكفي من الأصدقاء |
Ve bizim de MAD'nin içinde adamlarımız var. | Open Subtitles | لذا، فلدينا أناس بالداخل يمدونا بالمعلومات |
Onlar da bizim gibi, aynı haklarla evlenebilinceye kadar. | Open Subtitles | اشعر من قلبي أنه حتى يتزوجوا مثلنا فلدينا الحق بذلك |
Onun bir kız arkadaşı var ve Fransa'dan gelecek, bizde bazı şeylerin olmasını bekliyoruz. | Open Subtitles | لديه صديقة فى فرنسا لذا فلدينا شيئا مشترك |
bizde şömine de yok zaten, kalorifer var. | Open Subtitles | نحن لا نملك مدخنة حتّى فلدينا جهاز تدفئة |
Mermileri eve götürmenizi istemiyoruz. bizde milyonlarca var. | Open Subtitles | لا نريدكم أن تعودوا بالرصاص معكم فلدينا الملايين منه هنا |
Biz trilyonerlerin eğlenmek için değişik fikirleri vardır. | Open Subtitles | فلدينا نحن أصحاب الملايين أفكارنا الخاصة بالمتعة |
11 yıllık bir gidiş-geliş dönemi vardır. | Open Subtitles | لذا فلدينا تلك الـ 11 عام ذهاباً واياباً |
Kafamız karıştığında, aynı sorunları olan insanların nesilden nesle aktardığı hikayelere sahibiz. | Open Subtitles | عندما نحتار فلدينا كل الحكايات، التي توارثها أناس تعرّضوا لنفس تلك المشاكل. |