Yani, geçmişi bir yana bırakırsak, belki işleri yoluna koyabiliriz. | Open Subtitles | لذا إن أمكننا نسيان الماضي فلربما يمكننا إيجاد حل لهذا |
Eğer onu bulursak, belki de tüm bunları gerçekleşmeden engelleyebiliriz. | Open Subtitles | إن وجدناه فلربما نستطيع إيقاف هذا الشيء من الحدوث ثانيةً |
Şimdi eğer onu ne zaman kullandığını anlarsak, belki nedenini de anlayabiliriz. | Open Subtitles | إن استطعنا الآن اكتشاف مكان استعمالها لها فقط فلربما نستطع معرفة السبب |
Eğer bunlar sizi tatmin etmediyse, belki de başka bir bankayı değerlendirmelisiniz. | Open Subtitles | لكن إن كان هذا غير مرضٍ فلربما يجدر بكِ التفكير بمصرف آخر |
muhtemelen daha sonra bu çekimleri izleriz... ve düzenleyip nasıl göründüğüne bakarız. | Open Subtitles | فلربما نستطيع مشاهدة هذه المشاهد لاحقا وعمل المونتاج لها ولنر كيف ستبدو |
Bunu yapmasaydım, şimdi belki serbest kalıp ailesiyle beraber olacaktı. | Open Subtitles | لو لم أفعل, فلربما كان حراً الآن بمنزله مع عائلته |
Eğer bir kusur arıyorsa belki de sende bunu görememiştir. | Open Subtitles | إن كان يبحث عن العيوب فلربما لم يرَ فيك عيباً |
Bana biraz daha bilgi ver belki izlemişimdir, hatırlarsam anlatırım. | Open Subtitles | أطلعني على القليل من أحداثه، فلربما رأيته ويمكنني إخبارك شيئًا. |
Fakat kitabı alarak bir noktaya varacağını düşünmek, bu belki de daha büyük bir yanılgı. | TED | لكن أن تظن أنه شرائك الكتاب سيوصلك إلى مكانٍ ما، فلربما كانت تلك هي المغالطة الكبرى. |
Ve kutunun içinden rastgele çektiğiniz toplar ses çıkarıyorsa, belki kutudaki tüm toplar ses çıkarıyordur. | TED | وإذا كانت معظم الأشياء التي تسحبونها من الصندوق بشكل عشوائي تصدر أصواتاً، فلربما أن يكون كل ما بالصندوق يصدر أصواتاً. |
Ve bir kutudan rastgele bir şey çekip de çektiğiniz şey ses çıkarıyorsa, belki kutudaki her şey ses çıkarıyordur. | TED | وإذا أمكنكم أن تسحبوا من صندوق عشوائي شيء ما يصدر صوتاً، فلربما أن كل ما فيه يصدر صوتاً أيضاً. |
belki gelecekte, hazine yağmuruna tutacak kadar yeterince yakında bir süpernova meydana gelebilir ve umarım bu süreçte, Dünya'daki bütün hayatı yok etmez. | TED | فلربما سيحدث سوبرنوفا مستقبلي بالقرب منا ويمطرنا بكنوزه. ونأمل أن لا يمحو الحياة عن الأرض خلال تلك العملية. |
Çocuklarım ya da torunlarım olursa belki onlarla kutlarız. | TED | وإن كان لديّ أبناء أو أحفاد، فلربما قضوا ذلك اليوم برفقتي. |
Bir daha ata nişan al, belki Pepper'ı vurursun! | Open Subtitles | في المرة القادمه حاول التنشين على الحصان فلربما تصطاد بيبر |
Ofisten bilgisayarcı birini bulayım. belki Marty. | Open Subtitles | سأذهب إلى المكتب لأبحث فى المشتبه بهم , فلربما مارتي |
belki de yeni kitabı için dikkat çekmek istiyor. | Open Subtitles | فلربما تحاول هى أن تروج لكتابها الجديد , لست أدرى |
Kitabı getireceğiz, belki olay çıkar. | Open Subtitles | سنُحضِر الكتاب، فلربما نُثير بعض المشاكل |
belki de buluştuğumuzda arabanın içinde oturmak zorunda olmayacağız. | Open Subtitles | فلربما عندما نخرج في موعد لن نكتفي بالجلوس في السيارة فقط |
Bunlar beyazlarla ticaret yaparlar. muhtemelen ingilizce biliyordur. | Open Subtitles | انهم بالفعل يتاجرون مع البيض فلربما يعرفون الانجليزيه |
Yani bunu yapmasaydın, muhtemelen hâlâ çığlık atıyor olurdum. | Open Subtitles | أعني لو لم تفعليها فلربما مازلت أصرخ الآن |
Eğer düğünü durdurmak kaderim olsaydı, ortada bir işaret falan olurdu. | Open Subtitles | إذا كان يتعيّن عليّ إيقاف الزفاف فلربما هناكَ إشارة تفيدني بذلك |