"فلسوف" - Translation from Arabic to Turkish

• onu
• seni
• Eğer
• olarak

Henüz değil, Red, ama böyle giderse çok yakında onu yoldan çıkarır.
، و لكن مع تغير تلك الأحوال فلسوف يجعلها تفعل ذلك فى أى وقت

Eğer onu şimdi zorlarsan aynı şeyler yine olacak. Ben bunun ona olmasına izin veremem.
و إن تركته فى الوقت الحالى فلسوف يتكرر الأمر ثانيةً

Uslu durursan sevgilim, tatlı olarak onu yiyebilirsin.
إن قمتِ بتهذيب نفسك فلسوف .تحصلين عليه مع الحلوى

Patriot oyunlarını izlemek için evime gelirsen, ve halen bu yapı işinde çalışırsan, seni öldürürüm.
تأتى إلى منزلى لتشاهد ألعاب القراصنة و مازلت تعمل فى البناء فلسوف أقتلك

seni tekrar görecek olursam o yüzünü eritirim.
إن رأيت وجهك ثانيةً، فلسوف أقطعه أشلاءً.

Ama Eğer daha fazlasını isteseniz, onları aramak için dünyayı tarayacağım.
لكن لو طلبتي المزيد منها فلسوف أجول بقاع الأرض بحثاً عنها.

Eğer geri almazsanız onu güvenlik bölümümüze göndereceğiz.
إن لم تستطيعي أنتِ استعادته, فلسوف نرسله إلى قسم الشرطة الخاص بنا.

Ve ona yalan söylediğini öğrendiğinde onu sonsuza dek kaybedeceksin.
حين تتبيّن كذبك عليها، فلسوف تخسرها للأبد.

Henüz değil Kızıl ama böyle giderse çok yakında onu yoldan çıkarır.
"ليس بعد , "ريد ، و لكن مع تغير تلك الأحوال فلسوف يجعلها تفعل ذلك فى أى وقت

Eğer bize bir mesaj bırakırsan, onu alırız.
إذا تركت لنا رسالة, فلسوف نستلمها.

Hubert, memnun değilsen... 18 olduğunda, kendi arabanda, ne istersen onu yap.
"أوبير" إن لم تكن سعيداً.. فلسوف تفعل ما تريد, عندما تبلغ الثامنة عشرة, في سيارتك.

Ver onu bana ve ben de buna bir son vereyim!
إن أعطيتني تلك القذارة فلسوف أنهي حياتكِ!

Eğer başka bir seçenek olsa onu seçerdik.
لو كان هناك خيار آخر فلسوف نأخذ به

Eğer seni yakalarsam camdan dışarı fırlatırım!
وإن عثرتُ عليك فلسوف ألقي بك من النافذة!

Eğer buna bir son vermezsen seni öldürürler.
إن لم تنه هذا الآن فلسوف يقتلونك

Bunu sana özel olarak söyleyecektim ama inanılmaz derecede düşük sınav notundan dolayı seni de üçüncü sınıfa geri yolluyoruz.
كنت أنتوى أن أخبرك بهذا فى خصوصية ، لكن بنائا علىالدنوالذىلايصدقفىأدائك فىالإختبار، فلسوف نعيدك إلى الصف الثالث!

Dokun ve ben de seni pataklayayım kancık!
إن لمستها فلسوف أحطمها كلها, أيتها التافهة!

# Eğer bebekle uğraşırsan, ağlayacaksın demektir, oh bebek ağla #
إن أسأت التصرف مع الملك، فلسوف تبكي يا عزيزي، تبكي

Eğer suçu kabul etmezsen, idama mahkum edileceksin.
إن لم تعترف بالتهمة فلسوف يحكم عليك بالموت

Ama gezegen avcıları bir gezegeni direkt olarak göremeselerde yıldızların yörüngesinde ki kütlesel çekim etkisinden dolayı gezegenleri bulabileceklerini fark ettiler.
أنهم حتى لو لم يتمكنوا من رؤية كوكب ما مباشرة فلسوف يزالون قادرين على اكتشاف تأثير جاذبيته على النجم الذي يدور في فلكه