"فلنأخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • alalım
        
    • çıkalım
        
    • yapalım
        
    • verelim
        
    Malcolm'ı yanımıza alalım. Andy'nin oyun oynamayı sevdiği yerleri biliyordur. Open Subtitles فلنأخذ مالكولم معنا سيعرف أين كان آندي يحب ان يلعب
    Ya da spektrumun diğer tarafındaki Kore'yi ele alalım. TED فلنأخذ كوريا مثلا،في أقصى الرسم البياني.
    Mesela Kaliforniya kahverengi deniz tavşanını ele alalım. TED لذا، فلنأخذ أرنبة بحر كاليفورنيا البني.
    Geçen sene çıkmadığımız o yolculuğa çıkalım işleri yoluna koyalım. Open Subtitles فلنأخذ الرحلة التي لم نأخذها العام الماضي و نحل الأمور
    Madem başımın etini yiyeceksiniz o halde beyin fırtınası yapalım. Open Subtitles طالما أنّك هنا تزعجني فلنأخذ جلسة لتنشيط العقل
    Tamam, bununla çok uğraştık. Saat, uh, 1:00. Öğle yemeği arası verelim. Open Subtitles حسناً، لقد بحثنا هذا طويلاً، إنّها الواحدة، فلنأخذ استراحة للغداء
    Örneğin, Mars yüzeyine güvenle inmeyi sağlayan pervanelere güvenen Viking 1 ve 2 iniş araçlarını ele alalım. TED فلنأخذ على سبيل المثال مركبات الهبوط فايكنغ 1 و 2. التي اعتمدت على أجهزة الدفع للوصول الى سطح المريخ بسلام.
    Altı batarya yerine, herhangi 3 bataryayı alalım. TED لذا فبدلًا من ستّ بطاريات، فلنأخذ أي ثلاثة.
    Şimdi bu iki simetrik şekli alalım. TED فلنأخذ على سبيل المثال هذين الشكلين المتماثلين.
    - Bir sigara versene? - Ben de yok. Hagen'den bir tane alalım. Open Subtitles أعطنى سيجارة ليس لدى واحدة, فلنأخذ واحدة من هيجن.
    Kimse bizi zorlamıyor. İplerimizi elimize alalım. Böyle demiştin. Open Subtitles لا أحد يضغطنا لشراء شيء، فلنأخذ الأمور بأيدينا، هذا كلامك يا عزيزي
    Şelaleyi ele alalım mesela. TED فلنأخذ مثلًا شيئًا كالشلالات.
    Şu anda sizlerle biraz çalışma şeklime değinmek istiyorum. ''Aslan Kral''ı ele alalım. TED ما أوده الآن هو أخباركم قليلاً عن كيفية عملي. فلنأخذ " الأسد الملك" مثالاً
    Sizin arkanızdaki sıradan alalım, sizinle başlayarak beyefendi: bir, iki, üç, dört, beş. TED فلنأخذ الصف الذي قبلكم، نبدأ معك سيدي: واحد، اثنان، ثلاثة، أربعة/ خمسة.
    Şirketlerden birini ele alalım. TED فلنأخذ كمثال واحدة من هذه الشركات.
    Bogota'yı ele alalım. Silahlı soygun ve uyuşturucu kaçakçılığının pençesindeki TED فلنأخذ بوجوتا على سبيل المثال.
    Sıktığımız kimonoyu alalım ve kuruması için asalım... ..kuruması için asalım... Open Subtitles *فلنأخذ الكيمونو الذي عصرناه* *ونعلقه ليجف* *نعلقه ليجف*
    - Sorun değil. - Üzgünüm. - Hadi biraz kan alalım. Open Subtitles فلنأخذ عينات دم - حسناً , فلنأخذ عينات دم -
    Ne dersiniz? Bir ara verip dışarı çıkalım bunu da döndüğümüzde hallederiz. Open Subtitles فلنأخذ استراحة ونخرج ونحل الموضوع عندما نعود
    Başlamadan önce sevgili, cesur arkadaşımız için saygı duruşumuzu yapalım. Open Subtitles قبل أن نبدأ فلنأخذ لحظة صمت ،لصديقنا الجريء الشجاع
    Şimdi biraz mola verelim. Open Subtitles حسناً، فلنأخذ راحة سنعود بعد 10 دقائق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more