O zaman bırakalım da bizim ufak bir butik mağazasına dönüşmemiz için bizi ezip geçmelerine izin verelim. | Open Subtitles | أجل، فلندعه يسحقنا حتى نصبح مثل محل صغير أتعلمين؟ |
Eğer konuşmak istiyorsa, bırakalım da konuşsun. | Open Subtitles | لو كان ينتوي الكلام، فلندعه يتكلم |
Evet, bırakalım da kendini Çinli sanmaya devam etsin. | Open Subtitles | فلندعه يعتقد أنه صيني |
bırakalım ölsün. | Open Subtitles | -صحيح . فلندعه يموت |
Ancak hiç sabıkası olmayan bir genç adamı, gerçek bir suçluya dönüştürmek istiyorsak, bırakalım Rikers'da kalsın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنّا نود أن نرى شابًّا مع عدم وجود سوابق جنائية يتحوّل إلى مجرم فلندعه يجلس في سجن (رايكرز)، طالما أنّ سير عجلة القيادة بطيء |