Kızlarımızın zararını telafi etme niyeti varsa onu vazgeçirecek kişi ben olmayacağım. | Open Subtitles | أن كان ينوى أن يعوض بناتنا فلن أكون الشخص الذى يثبط عزيمته |
Götürdüğünüz kişiler yakın zamanda dönmezse endişelenmeniz gereken sadece ben olmayacağım. | Open Subtitles | إن لم يعد الذين أخذتموهم قريباً، فلن أكون مصدر قلقك الوحيد |
Yemin ediyorum, bir kere daha o saçma hikayeyi dinlersem yapacaklarımdan sorumlu olmayacağım. | Open Subtitles | أقسم أنني لو سمعتُ تلك القصة اللعينة مجدداً فلن أكون مسؤولاً عن أفعالي |
Ama eğer gazetelerde bir şey okursam, çiftçilerin tasarruflarının acımasız bir banka soyguncusu tarafından çalındığını, mutlu olmam. | Open Subtitles | ولكن إذا قرأت عن هذا فى الجرائد لو قرأت عن مدخرات الفلاحين التى تمت سرقتها بواسطة سارق معدوم القلب ، فلن أكون سعيدا |
Doğru düşünmeseydim şu anda burada olmazdım. | Open Subtitles | لو كان حكمي فاسداً فلن أكون هنا سأكون ميتة |
Eğer şu anda başkan yardımcısı olamazsam, hiçbir zaman olamam. | Open Subtitles | إن لم أصبح نائب مدير الآن فلن أكون أبداً |
Kilise tarafından kutsanmış olsa bile bir Kralın metresi olmayacağım. | Open Subtitles | فلن أكون عشيقة الملك حتى مع بركات أمير الكنيسة. |
Ve bir daha dostluğumu bu şekilde kullanmaya kalkarsan bu kadar anlayışlı olmayacağım. | Open Subtitles | وإن استغللت صداقتنا بهذه الطريقة ثانية... ... فلن أكون متفهمة إلى هذا الحد. |
Sonuçlarından ben sorumlu olmayacağım. Anladın mı? | Open Subtitles | إن نظرت إليه حتّى بسوء، فلن أكون مسؤولة عن العواقب |
Seni şu anda kabul edersem, sevdiğin o kadın olmayacağım. | Open Subtitles | لو قبلت عودتك الآن، فلن أكون الإمرأة التي أحببتها. |
Seni şu anda kabul edersem, sevdiğin o kadın olmayacağım. | Open Subtitles | لو قبلت عودتك الآن، فلن أكون الإمرأة التي أحببتها. مذا عساي أن أفعل إذن؟ |
Seni burada bulursam güvenliğinden sorumlu olmayacağım. | Open Subtitles | إن وجدتك هنا، فلن أكون مسؤولاً عن سلامتك. |
Her ne olursa olsun, adli tıp açısından bu davaya bakan kişi ben olmayacağım. | Open Subtitles | مهما كانت الرسالة، فلن أكون الشخص الذي سيقوم بالتشريح كي يجدها |
Eğer bu planın suya düşeceği konusunda ihtimallere bakarsak buna sebep olan kişi benim olmayacağım kesin. | Open Subtitles | إن راهنت على الاحتمالات غير المواتيه لإفشال هذه الخطّة، فلن أكون السبب |
Böyle başka bir çılgınlık yaparsan, ben onlardan biri olmam. | Open Subtitles | وإذا حاولت التحدث عن هذا الموضوع مرة أخرى فلن أكون واحداً منهم |
Böyle başka bir çılgınlık yaparsan, ben onlardan biri olmam. | Open Subtitles | وإذا حاولت التحدث عن هذا الموضوع مرة أخرى فلن أكون واحداً منهم |
Sonrasında seni burada bulursam, güvenliğinden sorumlu olmam. | Open Subtitles | إن وجدتك هنا، فلن أكون مسؤولاً عن سلامتك. |
Gerçek hayatta kahramanlar yoktur, eğer olsaydı, ben onlardan biri olmazdım. | Open Subtitles | الأبطال غير متواجدين وإن كانوا كذلك فلن أكون واحداً منهم |
Oh, canım Catalina'm. Eğer, insanlar bunu her söylediğinde kenara bir şilin ayırsaydım, şu an burada olmazdım. | Open Subtitles | إذا كان في كل مرة يقول لي أحدهم ذلك ، فلن أكون هنا بتاتا. |
Duş alıp üstünü değiştirmiş olsan bu kadar mutlu olmazdım. | Open Subtitles | لقمت بالإستحمام و غيرت ملابسي حسناً, لو إستحممت و بدلت ملابسك, فلن أكون سعيدة بالتواجد هنا |
Bir hafta içinde Suriye'den ayrılmazsanız artık sizin güvenliğinizi garanti edecek durumda olamam. | Open Subtitles | إن لم تغادر "سوريا" في غضون أسبوع، فلن أكون قادراً على ضمان سلامتك |